Protagoras, aynı zamanda Sofistlik kurucusudur. Kitaba onun adının verilmesiyle beraber de ben Sofistlik üzerine bir kitap olduğunu düşündüm ama fazlası vardı. Sofistlerin doğası yanında bu işin ‘Erdem’ yönü ve bunun öğretilebilirliği üzerine eğilen bir hikaye görüyoruz.
Protagoras, insan aklını sorguya çekmesi ve insan aklının düşünme gücünün sınırı olmadığı olaylarından tanınıyor ve ben buna hak veriyorum. Gerçekten de akıl çok büyük bir nimet ve bir o kadar da bela. Her olayı şıp diye anlamak ve buna göre davranmak. Bir yerden sonra yoruluyorsunuz değil mi?
Birini düşünmek, empati, sürekli ona karşı verilen sevgi ve hepsinin toplamı AŞK yapmıyor arkadaşlar. Genelde TEKME yapıyor, üzülüyorum kardeşlerime. Bilirsiniz asla başımıza gelmez, hep bir arkadaşımızın başına gelmiştir, oradan biliriz. Söylüyorum hepinizin bahçesi en güzel baharlarla süslensin diye, söylemediklerimiz düşünsün ne diyelim.
Şöyle bitirelim bugün de. Ne diyor merhum Cem Karaca: Sevda kuşun kanadında, ürkütürsen tutamazsın. Sen o kuşu öldürmüşsün, sana söylenecek söz kalmamış. Evet ağlama modumuz bitmiştir, teşekkürler.
İyi okumalar dilerim dostlar..
