Karl Marx'ın "Din halkın afyonudur." sözüne karşılık, "Evet din sömürüsü kapitalizmin ana besleyisicidir ama bunu kullanmamak, Tanrıyı adil, eşitlikçi anlatmak da bizim elimizdedir." düşüncesini geliştirmiştir. Zira protestanlık mezhebi de insanları mucizelere inandırarak kaygı ve beklenti içinde çalışmadan uzaklaştıran katolik mezhebine karşılık çıkmıştır. Din gökten umut bekleyenler için birer afyon, çalışan emekle bir şeyler üreten için kuvvetli bir dayanaktır, demeye getirmiş. Komüte ve imece usulü çalışmayı destekleyen bir ekonomist. Lonca teşkilatı yani. Bunun yanı sıra iktidarlardan ve bürokrasiden bahsetmiş. İktidar üç şekilde olur; birincisi: Geleneksel iktidar (babadan oğula) , krallıklar ikincisi: karizmatik iktidar (halktan bir kahramanın çıkması) Che olur, Atatürk olur, Napelyon olur bir sürü örnek verilir. Üçüncüsü de bürokratik iktidar. Bunun da yolunun bilgi çalışma ve gerçekten demokratiklikle olacağını söylüyor. Ama şunu da belirtiyor; bütün iktidarlar kendi geçmişini ve tarihini iyi bilmeli. Hataları ve eksikleri belirlemeli ona göre hareket etmeli. Bir ekonomist abimin tavsiyesi ile okudum. Yorumları da güzeldi. Beğendim.