Ortak dert, kendine, hemcinsine, doğaya yabancılaşmaktır; hayatın avucundan kum gibi akıp gittiğinin ve hayatı yaşamadan öleceğinin farkındalığıdır; bolluk içinde yaşayıp yine de mutsuz olmaktır.
Uyanan kimse dünyaya karşı açık ve duygulu olur. Çünkü artık dünyaya sanki sahip olunacak bir şeymiş gibi sarılıp kendine saklamaktan vazgeçmiştir,
böylece de kendini boş ve alıcı bir duruma getirmiştir.
Aydınlanma demek «insanın bütünlüğüyle gerçeğe
uyanması» demektir.
Karşısındakinin ne hissettiğini anlayan ve içtenlikle konuşan bir kimseyle, dışarıdan izleyen ve yalnızca dinleyen kimse arasında çok açık, çok belirgin bir fark vardır.