Rahatsızlıklar aşikardır, çekilen ıstırap inkar edilemez, davranışlar ciddi biçimde uyumsuzdur; bundan böyle, danışan kimseye "bunlar sadece düşünce, aklınızı başınıza toplayın" demek, sorundan tembelce, ödlekçe kurtulmaktır.
Tesadüf yoktur, nedensiz sonuç yoktur. İsteriklerin temel mekanizmalara kendini kaptırmış zavallı yaratıklar olduğunu, görülen bir düşün anlamı olmadığını söylemekle sınırlı kalırsak ya da eğer "basitçe" yorgun olduğumuz için, "dikkat etmediğimiz" için bir adı unuttuysak, dilimiz sürçtüyse ya da yapmamız gereken bir şeyi yapmadıysak, bu, Bachelard'ın daha ileride "tembel düşünce" diye adlandıracağı şeyden kaynaklanır.
"Psikanalizin Güçlüğü" adlı 1917 tarihli bir metinde, bilimin insan gururunda art arda üç ciddi yara açtığını söyleyerek görüşünü açıklar. İlki, Dünya'nın Evren'in merkezinde olmadığını gösteren Copernicus'la açılmış yaradır; ikincisi, insanın Tanrı'nın imgesinden yaratılmadığını ve bugün itibarıyla bir hayvan dizisinin son halkası olduğunu ileri süren Darwin'le; üçüncü yara ise, insanın, dahası, ruhsal yaşamının temel bölümüne hakim olamadığını gösteren psikanalizle açılmıştır...