Kısa Bir Giriş

Psikiyatri

Tom Burns

Psikiyatri Sözleri ve Alıntıları

Psikiyatri sözleri ve alıntılarını, Psikiyatri kitap alıntılarını, Psikiyatri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Depresyon genellikle derin bir mutsuzluk algısı, gelecek umudunun kaybı olarak deneyimlenir ve bunlara çoğu za­ man benlik-şüphesi ve öz-eleştiri eşlik eder. Gerilim ve kaygı oldukça yaygındır, uyku rahatsızdır ve hasta kilo kaybeder ve düzgün bir biçimde odaklanamadığını ya da nesneler­ le devam edemediğini fark eder. Ağlamaklı olma ve intihar düşüncesi yaygındır ve ağrılar, acılar ve sağlık konulan sık sık endişelendirir. Daha ağır vakalarda hasta üzgün olmak­ tan çok "hiçbir şey hissetmediğini" (soğuk ve boş olmak, herhangi bir şeyden tat alamamak) bildirir. Hastalar, ken­ di kendilerini tedavi etmek için, neredeyse her zaman işleri daha da kötüleştiren, alkol ya da uyuşturucu da kullanabilir. Depresyon, normal üzüntü dönemlerimizden, bir rahatlama olmaksızın sürüp gitmesiyle farklılaşır; ağırlık kaybı ve kötü uyku onu süreklileştirir
Hastalıklar üzerine yaygın görüşümüz genel­ likle bulaşıcı hastalıklar ya da cerrahi travmalar -ya bulaşıcı hastalığın vardır ya da yoktur; bacağın kırılmıştır ya da kırıl­ mamışhr- örnekleri üzerine temellenir. Muğlaklık ya da uz­ laşma ya da oydaşma gereksinimi yoktur. Bununla beraber çok az sayıda hastalık bu kadar doğrudandır. Hatta bulaşıcı hastalık örneği bile bu kadar basit değildir -zatürreye neden olan aynı bakteriyi tamamen sağlıklı olan birçok insanda da bulabilirsiniz. Teşhis sadece bakterileri bularak değil ama ateş ve öksürüğün yanı sıra onları bularak konur. Nesnel, güvenilir veri bile daima sorunu çözmez. "Patolojik" oldu­ ğu düşünülen, hastalıklar ve eldeki tedaviler hakkındaki de­ ğişen bilgiye bağlı olarak değişecektir. Gelişmiş tedavilerin, depresyonun eşiğini alçaltmamıza izin vermesine benzer bir biçimde, diyabet ve yüksek tansiyon kadar görünüşte somut ve ölçülebilir olan düzensizliklerin teşhisi de sürekli olarak yeniden tanımlanmaktadır
Reklam
“Belki de en iyisi bazı deneyimleri basitçe geride bırakmak ve unutmaktır.”
Sayfa 143Kitabı okudu
Psikanaliz, ondokuzuncu yüzyılın sonuna doğru Viyana'da, Sigmund Freud tarafından geliştirilen nörotik düzensizlik­ lerin tedavi yöntemidir. Psikanalizde hasta rahatlamaya ve aklına gelen ilk şeyi ("serbest çağrışım") söylemeye, rüya­ larına ve düşüncelerinin ussal olmayan görünümlerine dik­ kat etmeye teşvik edilir. Freud, hastalarının, onlar için kabul edilemez olan bilinçsiz (bastırılmış) düşüncelerini ve duygu­ larını saklamaya çalıştıkları için acı çektiklerine ve bunu ya­ parak da nörotik belirtilere neden olduklarına ikna olmuştu. Analist ne söylendiğini dikkatle dinler ve zaman içinde, bu "çahşmalar" ın örüntülerini ve ipuçlarını ortaya çıkarmaya başlar. Bu kavrayışları paylaşarak hastaların bunlarla yüzleş­ mesine ve bunları çözmesine yardım eder. Psikanaliz, gele­ neksel olarak, yıllar boyunca, günde bir saat ve haftada beş güne kadar, gelip giden hastalarıyla yoğun ve çok uzundur. Psikanaliz, kanepeye uzanmış hastasının arkasında oturan, sakallı psikiyatrist karikatür imgesinin kaynağıdır
Normal olan insanlar yeterince iyi tanımadıklarınızdır.
İlk başlarda oldukça küçük olan kurumların her biri Avrupa'da birkaç yüz, ABD'de birkaç bin hastayı barındıra­ cak şekilde hızla büyüdü. ABD'deki inşa programı biraz geç başladıysa da daha uzun süre devam etti. 1903 ve 1933 ara­ sında ABD' deki akıl hastanelerindeki hasta sayısı 143.000'den 366.000'e çıkarak iki katından daha çok arttı. Bunların birço­ ğu lOOO'den daha fazla yatağı olan kurumlardaydı ve ABD akıl hastaneleri yayılmaya devam etti. En büyüğü, l 9501ere doğru 10.000'den fazla hastayı barındıran, Milledgeville'deki Georgia Devlet Sanatoryumu'ydu.
Reklam
32 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.