Farkındayım, çoğu kişi, psikoloji konusundaki her şeyi bildiğini sanmaktadır, çünkü onlara göre psikoloji, kendilerine ilişkin bilgilerin toplamından başka bir şey değildir.
“Yumuşak ve makul biri, manyak ya da vahşi bir canavara dönüştürülebilir. İnsanlar kusuru daima dış güçlere atmaya eğilimlidir, fakat var olmayan bir şey de harekete geçirilemez.”
Vicdan, ve özellikle de rahatsız bir vicdan, cennetin bir hediyesi olabilir; eğer özeleştiri amacıyla kullanılırsa gerçek bir lütuftur. Kendi içini inceleyen, titiz bir süreç şeklinde gerçekleştirilen özeleştiri, kişinin kendi psikolojisini anlama yönelik her girişimin ayrılmaz parçasıdır.
Karşımızdakine akıl ve sağduyu çerçevesinde davranmayı öğütlemek kuşkusuz güzel bir şeydir, ancak dinleyicimiz ya tımarhanelik bir deliyse ya da kolektiflik duygusuna kapılmış bir kalabalıksa ne olacak? İkisi arasında pek fark yoktur.
…belirli içerikler, bilinçten daha tam olan bir psikeden doğmaktadır. Çoğunlukla söz konusu içerikler, bilincin üretmeyi başaramadığı kadar üstün analizler yapar veya bakış açıları sağlar. Bu tür oluşumlara verdiğimiz uygun bir ad vardır: sezgi.
Rüyanın hem Tanrı’nın bir sesi ve elçisi, aynı zamanda da bitmeyen bir dert kaynağı olması gibi garip bir durum, ilkel düşünceyi tedirgin etmemektedir.