Rafael Gönderileri

Rafael kitaplarını, Rafael sözleri ve alıntılarını, Rafael yazarlarını, Rafael yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zamanınn gücü yalnız saatlere yeter, ruhlara ise hiçbir şey yapamaz. .
Sayfa 115 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
Zamanın gücü yalnız saatlere yeter..
İnsanlar! Duygularınız için endişeye düşmeyiniz ve zamanın onları alıp yoketmesinden kork­mayınız. Hatıranın kuvvetli çınlayışlarında ne bugün ne yarın vardır. Var olan yalnız daimadır. Ar­tık hissetmiyen, asla hissetmemiş olandır! İki ha­tıra vardır: Biri , ihtiraslarla beraber yıpranan ve yokolmağa mahkum şeyleri mahvedip giden o mad­di duyguların hatırası, diğeri, kendisi için zaman mevcut olmıyan ve varlığının geçmişteki ve gele­cekteki bütün noktalarında ayni zamanda yaşıyan ruhun hatırası .. İşte ruhun bu kudreti ayniyle ru­hun kendisi gibidir: İdraki her yere uzanır, her şe ye yeter ve bütün alemi kaplıyan bu zekanın sonu bulunmaz. Hey sevenler, müsterih olun: Zamanın gücü yalnız saatlere yeter, ruhlara ise hiçbir şey yapamaz.
Sayfa 115 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
Reklam
.. fakat aşk kısa­dır ve hayat ağır geçer. .
Sayfa 114 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
Kainatı unuttum ve ona cevap verdim: Ölelim ! .. Şu yeryüzünde kendisine ait olduğumuz hiç kimse yok mudur ? .
Sayfa 107 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
Ne emniyeti, ne de atisi olan böyle saadetleri hayatın­ da hiç tanımıyan kimse var mıdır? Böyle anlarda hayatımız sanki bir tek saatin içine sıkışmış gibidir ve saniyeyi vuran asma saatin rakkasını dinliyerek, kadranın üstünde saati kemiren akrebe bakarak, her dönüşü mesafeyi azaltan arabanın tekerleğini hissederek, yahut, dalgaları arkada bırakan ve sizi, hulyalarınızın semasından çakıllı, sert ve soğuk kumsalında inmeğe mecbur kalacağınız hakikat kı­yısına yaklaştıran bir geminin baş tarafındaki gürültüyü dinliyerek, bu hayatın dakikadan dakikaya kendinizden uzaklaştığını duyarsınız. .
Sayfa 104 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
.. rebapsız şiirdi ; gönül gibi çıplak, ilk kelime gibi sade, gece gibi hulyalı, gündüz gibi aydınlık, şimşek gibi süratli, mesafe gibi geniş, ruhu, hiçbir nazım usulünün not etmeğe kafi gelmiyeceği hudutsuz bir nağme .. .
Sayfa 98 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
Reklam
Artık nasıl denebilir ki insan ru­hu sonsuz değildir ! Acaba kim, tabiatın ve zama­nın karşısında ve Allahın gözü altında, taparcasına sevdiği bir kadının yanında bulunmuştur da hay­atının, mevcudiyetinin hudutlarını hissetmiştir ? Hey aşk ! isterse korkaklar senden ürksünler ve fenalar seni tardetsinler ! Sen bu dünyanın büyük rahibi, ebediyetin habercisi, mihrabın ateşisin. Zaten senin aydınlığın olmasa idi, insan sonsuzluğu aklına bile getirmezdi. .
Sayfa 87 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
Haydi, çabuk olun, kalblerinizde şim­diye kadar biribirinize söylememiş olduğunuz ve erkekle kadının ölmeden evvel söylemeleri lazım gelen ne varsa hepsini söyleyin, hepsini konuşun ; çünkü ben, yaklaşan ve sizi biribirinizden ayıracak olan fena günlerin sesiyim. .
Sayfa 85 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
«Ebedili­k ve bir duygudaki sonsuzluk ! Bilmem ki benim size karşı hissettiğim ve sizin bana karşı hisseder gibi göründüğünüz duygu, halkın fakir ve müphem dilinde aşk denilen şey midir ? Bu dilde, hep ayni kelimeler, yalnız erkeğin dudaklarından çıkan sesin tonuna göre biribirine hiç benzemez şeyleri ifade ederler. Ben öyle aşkı tanımak istemem! ve dile­rim ki, oh... siz de onu asla tanımıyasınız! Fakat biliyorum ki bu, canlı bir mevcudun, kendisine ben­ziyen ve eksikliğini duyduğu için tesadüf edince kendisini tamamlıyan diğer bir mevcudun ruhun­dan, gözlerinden, sesinden çekip alabileceği en yük­sek ve en tam bir saadettir ! Bu hudutsuz saadetin, bu, bir tek ve taksim edilemez mevcudiyet içinde fikirleri fikirlerle, duyguları duygularla, ruhu ruh­la karıştıran ve onları, şu ayni esirin içinde karşı­laşarak tekrar yükselmek için birbirine karışan şu batan günün huzmeleri ve şu doğan ayın ışıkları kadar biribirinden ayrılmaz bir hale getiren karşı­lıklı cazibenin yanında acaba başka bir saadet var mıdır ? Öyle bir saadet bunun yanında kaba bir ha­yal ve toz nasıl şu yıldızlardan ve dakika nasıl ebediyetten uzaksa o zevk de ruhlarımızın gayri mad­di ve ebedi birleşmesinden o kadar uzak değil midir ? ...Heyhat ! ben o şeyi bilmiyorum, ona dair hiçbir şey bilmek istemiyorum, ..Hiçbir vakit ona dair bir şey öğrenemiyeceğim, .. .
Sayfa 74 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
Hey gidi zaman! Sen böyle bir dakikada ruhun ne meserret* ebediyetlerini gömüyorsun! Yahut daha doğrusu, gömmek için, unutturmak için ne kadar kudretsizsin! . meserret/ sevinç
Sayfa 70 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
243 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.