Selam arkadaşlar.
Hayatımda ilk defa Kemal Tahir'in eserini okudum.
Kitabı iki kez bıraktım ve aslında en güzel yerinde bırakmışım ve elime aldığım gibi bitirdim.
Roman aslında İnce Memed kitabına karşı çıkarıldığı yazıyor çoğu yerde fakat ben İnce Memed kitabını okumadığım için bir şey diyemeyeceğim.
Kitabın dili sade diyebilirim yani okuduğunuzu anlıyorsunuz. Olay kurgusuda bir o kadar iyi.
Kitap neyimi anlatıyor eşkıyalığı. Çorum topraklarında hatta çoğunun Sungurlu'da geçen hikayemizin baş karakteri Uzun İskender. Hikayede zaten bu eski eşkıya uzun İskender'in eşkıyalık anıları etrafında toplanıyor. Bu hikayeleri duya duya eşkıyalığa özenen çerçici çırağa Maraz Ali bir şekilde Uzun İskenderin arkasına takılır ve hikaye asıl burda başlar. Kız kaçırma diye çıkılan yolda yalanla dolanla gidilen köyde eşkıyalığın dibin vuran karakterler. (Muhtemeldir ki kitapta ele alınan dönem hem Osmanlı'nın son günleri hemde Türkiye'mizin ilk günleri olmalı. Çünkü romanda hem Osmanlıdan bahsedilirken hemde Mustafa Kemal Paşa'y bolca atıfta bulunulmuş.)
Kitap aslında eşkıyalığın geçmişte kaldığını. Eşkıyalığın beş parasız, sefil, üzerinde giyecek yamasız elbisesi olmayan, canı sıkılınca karısını döven, herkesin her dediğine inanan, içkici, yalancı, dolandırıcı, arsız ve ırz düşmanı olarak veriyor bize.
Ben kitabın yarısından çoğunu iki günde bitirdim.
Ha unutmadan kitapta bolca küfürlere, hakaretlere ve daha önce duymadığınız küçümsemelere rastlıyorsunuz.
Güzel bir romandı.
Herkese keyifli okumaları dilerim.