Hak Teâlâ (Bütün işler O'na döndürülür. | buyurmuştur. Bu yüzden kulun kendisine ait olduğunu iddia ettiği her şeyi ondan almıştır, bunun tek istisnası ibadettir, ibadeti (kulluğu) ondan almamıştır; çünkü bu, Hakk'a ait bir sıfat değildir. Hak Teâlâ (Bütün işler O'na döndürülür. Öyleyse O'na kulluk et.) buyurmuştur ki ibadet, kulun yaratılış sebebi olan aslıdır. Hak Teâlâ, “Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zâriyât, 51/56) buyurmuştur. İbadet (kulluk), kulun hakiki ismidir; bu onun zâtı, yeri, hâki, aynı, nefsi, hakikati ve vechidir. Burada Hak Teâlâ kendi ismini zamir ile ifade buyurmuş ve (O'na kulluk et.) demiştir, çünkü eğer sen ona kendi bildiğin şekilde ibadet edersen, aslında kendi nefsine ibadet etmiş olursun,ama onu senin bilmediğin şekilde ibadet eder ve onu ilâhi mertebeye nispet edersen, o zaman mertebeye ibadet etmiş olursun. Eğer onu herhangi bir mazhar, zâhir ya da zuhur olmaksızın salt bir ayn olarak tasavvur eder ve ona göre ibadet edersen ki O, O'dur, sen değilsin. Sen ise sensin, O değilsin. İşte bu da (O'na kulluk et.) ifadesinin anlamıdır işte o zaman O'na ibadet etmiş olursun, Bu, ötesinde daha üstünü olmayan bir bilgidir. Bu, konusu müşahede edilemeyen bilgidir.