"Bir insan yalnız ise, anlatacağı şey uzar. Anlattığı masal ise ve anlatan Şehrazat değilse demek ki bu kişi yalnız biridir, zira masalı bölerek anlatmak etrafı hep kalabalık olsun diyedir, hele bu masalı akşamın köründe anlatıyor ise akşamın getirdiği zalim sessizliği alsın götürsün diyedir. Şehrazat canını kurtarmak için masalları uzattıkça uzattı, belli ki masalcı kadın da kimsesizliğinin yarasını böyle sarıyor."
“Faniye olan aşk edebi değildir. Çünkü insan bu düzenin hükmüne, ebediliğe müsait değildir. Her an gönüle feyizler veren, goncadan daha taze olan, gözün ve ruhun safası olan ilahi aşk bakidir. Daima diri ve ebedi olana aşık ol, sırrını o nura kavuştur. Onun aşkını iste, çünkü bütün peygamberler, veliler bu aşkı iksirin ta kendisi bildiler. Bu aşka bende kabiliyet yok deme. Kerem sahibinin ihsan etmediği bir nesne yoktur,”