Peygamberimizin 1400 Yıl Önce Yediği Yemeklerin Tarifleri

Resulullah'ın (a.s.m.) Sofrası

Ülkü Menşure Solak

Resulullah'ın (a.s.m.) Sofrası Quotes

You can find Resulullah'ın (a.s.m.) Sofrası quotes, Resulullah'ın (a.s.m.) Sofrası book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
İbnü's-Sünni'nin aktardığı bir hadise göre: Resulullah (asm), "Yediğiniz yemekleri, Allah'ı zikrederek ve namaz kılarak eritiniz. Yemek yer yermez hemen uyumayınız ki kalpleriniz katılaşmasın." buyurmuştur. (İbn Kayyim, a.g.e., c.2, s. 415)
Resûlullah (asm) birbiri üstüne yemek yemek ve tok karnına uyumak konusunda da ümmetini uyarmıştır. Bu uyarıda şöyle buyurmuştur: "Tok karnına yemek, baras (miskinlik) hastalığı getirir." (a.g.e., 3/189)
Reklam
"Her canının çektiği şeyi yemen israftandır." (A.g.e., 2/526, hadis no: 64.)
Hayatı boyunca asla çok yemek yememiş olan Efendimizin (asm) az yemekten kastının aç kalmak olmadığını da belirtmek gerekir. Efendimiz "Ya Rabbi, açlıktan sana sığınırım; o, insanı hareketsiz bırakan ne kötü bir hâldir!" diye dua etmiştir. (İbn Sa'd, Kitabü't-Tabakati'l-Kebir Tabakat, c.I ss. 408-409; İbn Mace, II, 1113)
Resûlullah (asm) yaşlanmaktan sakınmanın bir yolunu da yine yeme içme üzerinden "Bir avuç hurma ile de olsa, akşam yemeklerinden vazgeçmeyiniz, zira akşam öğününün ihmali, insanı ihtiyarlatır, bünyeyi yıpratır." sözüyle göstermiştir. (Tirmizi, Sünen-i Tirmizi, c.2; İbn Mace, II, 1113)
Bir gün Ashab-ı Kiram, "Yâ Resûlullah, yiyoruz fakat karnımız doymuyor" diyerek bunun sebebini sormuşlardı. Resûlullah (asm) "O halde siz ayrı ayrı yiyorsunuz" buyurdu. Ashabtakiler ise "Evet öyle yapıyoruz" dediler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz, "Yemeği birlikte yiyin ve besmele çekin ki yemeğiniz bereketli olsun" dedi. Ebû Davud, 13/392-393; İbn Mâce, Et'ime 17, (3286).
Reklam
Allah Resûlü (asm) şöyle buyurdular: "Kur'ân okuyan kimsenin misali tadı güzel, kokusu güzel turunçgiller gibidir. Kur'ân okumayanın misali ise lezzeti güzel ama kokusu olmayan hurma gibidir. Kur'ân okuyan facir (günaha dalan, Allah'ın emrinden çıkan) kimsenin misali de reyhan gibidir. Onun kokusu güzel, tadı ise acıdır. Kur'ân okumayan facirin misali ise ebu cehil karpuzu gibidir. Onun tadı acıdır ve kokusu da yoktur." (Et'ime, 8/467
Sayfa 124Kitabı okudu
"Yediğiniz yemeği namaz ve zikirle eritiniz, sakın tok karına uyumayınız, sonra kalbiniz katılaşır." (Suyuti, a.g.e., 1/175, hadis no: 221 (İbn Abbas'tan (r.a) rivayetle)
İbn Mesud'dan rivayet edildiğine göre: "Düğünde ilk gün yemek vermek gereklidir. İkinci gün verilen yemekler sünnettir, üçüncü gün verilen yemekler ise gösterişten ibarettir. Her kim bu dünyada düğün yemeğinde gösteriş yaparsa, Allah'ta ona kıyamet günü gösteriş yapmasına karşılıkta bulunur." (Tirmizi, 1/570; Et'ime, 8/275
Resulullah (asm) şöyle demiştir: "Üç şeyden bereket kaldırılmıştır: Soğuyuncaya kadar sıcak yemekten, ucuzlayıncaya kadar pahalı şeyden, besmele çekilmeyen şeyden." (Sufi-zade Seyyid Hulusi, a.g.e., s.500)
Reklam
Resûlullah (asm) şöyle der: "Çok yemek hastalığın anası, diyet ise tedavinin esasıdır. Her cisme alışkın olduğu şeyi iade edin, verin." (A.g.e., 3/200)
"Çardaklı ve çardaksız (üzüm) bahçeleri, ürünleri çeşit çeşit hurmaları, ekinleri, birbirine benzer ve benzemez biçimde zeytin ve narları yaratan O'dur. her biri meyve verdiği zaman meyvesinden yeyin. Devşirilip toplandığı gün de hakkını (zekât ve sadakasını) verin, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez" (En'âm, 6:141) ayet-i kerimesi ile meyvelerin de bir sadakası olduğu ve israf edilmemesi gerektiği belirtilmektedir.
Sayfa 125Kitabı okudu
"Falan yiyecek şu kırk derde şifadır" kabilinden anlatıların, acve hurmasının zehre ve sihre şifa oluşuna dair olan hadisler hariç, kesinliği yoktur. Bu nedenle İslami beslenme biçimini yine fıkıh üzerinden okumamız gerekir. Resûlullah'ın ifade ettiği gibi bütün hastalıkların kaynağı birbiri üstüne (üstüste ve/ya sürekli olarak) yemek, şifası ise perhizdir.
Sayfa 128Kitabı okudu
"Bütün hastalıkların kaynağı, birbiri üstüne yemek yemektir." (İmam Suyuti, Camiu's-Sağir Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, c.1:532, hadis no: 1087)
Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurdu: "Üç grup insan vardır ki Arşın gölgesinden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde arşın gölgesinde barınacaklardır. Bunlar: (1) Akrabalarına iyilik yapan kimse. Bu onun hem rızkını arttırır hem de ömrünü uzatır. (2) Kocası ölüp arkada küçük yetimler bıraktığı hâlde 'Evlenmeyeceğim. Çocuklarım ölünceye veya Allah onları bana ihtiyaç bıraktırmayacak yaşa getirinceye kadar yetimlerimin başında duracağım' diyen kadın. (3) Bir yemek yapıp misafir çağıran ve yetime, fakire sadece aziz ve celil olan Allah rızası için güzelce yemek yedirerek onların duasını alan kimse." (Suyuti, a.g.e., 3/318, hadis no: 3501)
25 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.