Democratic Autonomy and Women's Liberation in the Syrian Kurdistan

Revolution in Rojava

Michael Knapp

Revolution in Rojava Sözleri ve Alıntıları

Revolution in Rojava sözleri ve alıntılarını, Revolution in Rojava kitap alıntılarını, Revolution in Rojava en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
serokatî
Hiyerarşi ve bunun sonucu kaçınılmaz olarak devletin yükselişiyle, şiddet ve sahtekârlığın devreye girmesiyle ortaya çıktı. Doğal toplumun asıl güçleri ise yorulmadan direndiler ve sürekli olarak geri itildiler.
Sorun üreten bir zihniyetle aynı sorunlara çözümler üretmek mümkün değildir.
Reklam
Devrim halkların kalplerini ve akıllarını kazanan bir güçtür.
"Türkler Kürdofobi’den muzdaripler, olay sadece bundan ibaret."
Parlamentarizm gibi temsili siyasal sistemler, insanların politik sürece aktif katılımını zayıflatıyor ve yönetilen büyük bir insan kitlesi yaratıyor.
Kadının kurtuluşu olmadan toplumun özgürleşmesi imkânsızdır.
Reklam
Demokratik Özerklik, komünün ve topluluğun merkezi olmayan yukarıdan aşağıya örgütlenmeyi ön gören bir fikre dayanıyor. Komün, belli bir yerleşim yeri veya alanı kapsayan öz yönetimin politik merkezi ve tabandan gelerek mahalleleri birbirine bağlayan birimdir. Halk meclisleri komünlere dayanır. “Demokratik Ulus ruh iken, Demokratik Özerklik bedeni ifade eder."
"Tektanrılı bir din olan Ezidi dini, bilhassa Kürdistan menşelidir. Tüm Ezidiler Kürt’tür.[İnançlarına göre] en yüksek melek olan Melek Tavus, Tanrı’nın temsilcisidir. Ezidi toplumunda kadın çok önemli bir role sahiptir, Tanrı’yla birlikte hayat verdiği için kutsal kabul edilmektedir. Ezidiler reenkarnasyona inanır. Ezidi inanışı, günümüz semavi dinlerinden çok daha eskidir. Barışçıl bir dine sahip olan Ezidiler, başka bir dine geçmeyi istememektedir. Ancak tarih boyu maruz kaldıkları sayısız katliam, bugüne dek uzanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu altında en az 72 kez katliama maruz kalmışlardır. Ezidilerin toplam sayısı yaklaşık 1 milyondur. Çoğu (600.000) Güney Kürdistan’da, özellikle Şengal’de yaşamaktadır. Ezidiler, Kürdistan’ın merkezinde ikamet etmektedirler.”
Kobanî şehri 1892’de kuruldu. Bağdat demiryolunu inşası boyunca bir Alman şirket yerleşimi şehrin kuruluşuna öncülük etti. Kobanî ismi, Almanca Kompanie [Anlamı:şirket] kelimesinin Kürtçe’ye uyarlanması sonucu oluştuğu büyük oranda kabul ediliyor. 1923’te çizilen yapay Türkiye-Suriye sınırı, Kobanî kantonunun tarihsel ve sosyal olarak sıkı ilişkisi bulunan Pîrsûs (Suruç) bölgesinden koparıldı. Bugünkü Kobanî’lilerin ataları kendi merkezleri olarak bugünlerde Kuzey Kürdistan ili Riha’nın (Urfa) ilçesi olan Pîrsûs’u kabul ediyorlardı. Demiryolunun kuzeyindeki TC sınır köyü Mürşitpınar, bir zamanlar Kobanî’nin kenar mahallesiydi. İlk defa 2010’da küçük bir sınır kapısı açıldı ve aynı dönemde mayınlar belli oranda temizlendi; daha öncesinde mayınlı sınırı geçmek çok riskliydi. Suriye devleti milliyetçileşince Kobanî şehrinin adı Ain al-Arab (“Arapların gözü” anlamına geliyor) olarak Araplaştırıldı.
Eğer Mezopotamya’nın uzun tarihi bir saate sığabilseydi, o zaman ulus-devlet yalnızca bir saniye sürerdi.
230 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.