Rikkatu'l Kalb - Kalbe Dokunan Yazılar

İbrahim Gadban

Rikkatu'l Kalb - Kalbe Dokunan Yazılar Gönderileri

Rikkatu'l Kalb - Kalbe Dokunan Yazılar kitaplarını, Rikkatu'l Kalb - Kalbe Dokunan Yazılar sözleri ve alıntılarını, Rikkatu'l Kalb - Kalbe Dokunan Yazılar yazarlarını, Rikkatu'l Kalb - Kalbe Dokunan Yazılar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir gün adamın birisi İmam Ahmed rahimehullah'a gelip: "Falanca şöyledir, filanca böyledir, demek bana ağır geliyor" dedi Bunun üzerine İmam Ahmed adama: فمتى يعرف الجاهل الصحيح من‎ ‎‫السليم ؟!‬‎ "Sen susarsan, hen susarsam cahil olan kişi doğruyu yanlıştan nasıl ayırt edecek?" dedi ve bununla yanlış yolda olanların durumlarının beyan edilmesinin gerekliliğine işaret etti.
Mecmuu‘l-Fetâvâ, 28/231Kitabı okudu
Belamlara ithaf olunur
İbn Kayyım rahimehullah, "el-Fevâid" adlı kıymetli eserinde der ki: "Kötü âlimler, cennetin kapısına oturmuş, insanları sözleriyle cennete, amelleriyle ise cehenneme çağırmaktadırlar. Sözleri insanlara her ne zaman 'Şu işi yapın' dese amelleri 'Onları dinlemeyin' diye karşılık verir. Eğer çağırdıkları şey hak olsaydı ona ilk icabet edenler yine onlar olurlardı. Onlar görü- nüşte 'kılavuz', hakikatte ise 'yol kesici' dirler."
Reklam
Allah'ın sana verdiği mal ve diğer nimetler hiç kuşku yok ki senin için en hayırlı ve en ideal olanıdır. Bundan emin olabilirsin. Zülkarneyn aleyhisselam, hükmü altındaki bir kavim kendisine bir iş yapması için mal teklifinde bulunduğunda şöyle demişti: ‎‫قَالَ مَا مَكْنِي فِيهِ رَبِّي خَيْرٌ‬‎ "Rabbimin bana verdiği daha hayırlıdır." (Kehf, 95)
En bedbaht insan, başkasının dünyası için kendi ahiretini heba eden insandır.
Bir gün İmâm Mâlik rahimehullah yolda giderken, Ebu'l-Cüveyriye isminde Mürcielikle itham edilen bir adam arkasına takıldı ve: -Ey imam! Seninle tartışacağım ve görüşümü ortaya koyacağım bir şeyi benden dinler misin? Eğer doğru olur- sa kabul edersin, dedi. Bunun üzerine İmâm Mâlik adama: -Eğer sen beni yenersen ne olur, dedi. Adam: -Bana tâbi olursun. -Peki, ben yenersem ne olur? -O zaman da ben sana tâbi olurum. -Şayet (üçüncü) bir adam gelse, onunla konuşsak, o da ikimizi birden yense, (o zaman ne olur?) -Beraberce onun görüşüne tâbi oluruz. Bu konuşmanın ardından İmâm Mâlik adama şöyle dedi: "Ey adam! Allâh, Muhammed aleyhisselam'ı tek bir din ile göndermiştir. Ama görüyorum ki sen sürekli görüş değiştiriyorsun/daldan dala atlıyorsun."
Tertibü'l-Medarik, 1/170Kitabı okudu
Ömer b. Osman el-Mekki rahimehullah şöyle der: "Allah subhanehu ve teâlâ, kâfirlerin şöyle dediğini haber vererek, dinlerine sabretmeyi terk eden (iman ehli) kimseleri kınamıştır: امْشُوا وَاصْبِرُوا عَلَى الهَتِكُم إِنَّ هَذَا لَشَيْءٌ يُرَادُ "Yürüyün ve ilahlarınıza sabredin! Hiç şüphe yok ki bu, (sizden) istenilen şeydir." (Sâd, 6) Bu ifade, müminlerden dinlerine sabretmeyi terk edenler için bir kınamadır." (Zemmu'l-Hevâ, İbnu'l-Cevzî, sf. 55) Kâfirler bile bâtıl olan ilahlarına sahip çıkma noktasında sabretmeleri gerektiğine inanmışsa, iman ehli olarak bizlerin biricik ilahımız olan Allah'a kullukta, O'nun emir ve yasaklarını dünyaya hâkim kılma mücadelesinde kâfirlerden daha çok sabır ve sebat göstermesi gerekmez mi? Onlar bâtıla sabrediyor, biz ise Hakka sabredeceğiz.
Reklam
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.