Risâle-i Hâlidiyye Tercümesi

Hâlid-i Bağdâdî

Risâle-i Hâlidiyye Tercümesi Hakkında

Risâle-i Hâlidiyye Tercümesi konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
10/10
3 Kişi
1
Okunma
2
Beğeni
208
Görüntülenme

Hakkında

Feyiz alabilmek için kalbi hazırlamanın keyfiyeti şudur; hayal ve duyularını dünya ve diğer şeylerden bütün manevi hallerden hatta kendi varlığından bile alakasını kesip bütün masivayı unutur gibi olmalıdır. Ve mürşidin kalbinden ilahi feyzi talep eder halde bakışını mürşidin kalbinin derinliklerine atıp kalbini mürşidinin kalbine bağlamış ve feyz aldığını mülahaza etmelidir. Öyle ki zatı mukaddes (celle şanühü) den gafil olmaksızın gayet susamış çokça talep tazarru ve muhabbet ettiği bir şekilde feyzi beklemelidir. Ve (mürid); kalp açıldığında feyzi ilahi denizler misali olup kalbe reveccüh eylediğini itikat etmelidir. Kendisi her ne kadar bu durumu idrak etmezse de öylece itikat etmelidir. Zira idrak feyzin ulaşması için şart değildir. Bilakis şart olan talep ve o anda feyzin ulaştığına ikandır (kesin olarak inanmaktır).
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 24 dk.Sayfa Sayısı: 155Basım Tarihi: 2017Yayınevi: Muallim Neşriyat
ISBN: 9786054709663Ülke: TürkiyeDil: Türkçe
Reklam

Yazar Hakkında

Hâlid-i Bağdâdî
Hâlid-i BağdâdîYazar · 12 kitap
Zamanın ünlü hoca ve alimlerinden eğitim görmüştür. 1804 yılında Medine'ye, dört yıl sonrada Hicri 1224 yılında Hindistan'ın Cihanabad şehrinde Şeyh Abdullah Dehlevi'nin yanına giderek Nakşibendlik tarikatının eğitimine girmiştir. Burada Şâh Ghulam Ali Dehlevî'den "irşad icazeti" alarak beş ayrı tarikata halife olmuştur. Nakşibendi, Kadiri, Sühreverdi, Kübrevi, Çeşti. Süleymaniye'ye geri dönüp iki yıl sonra Bağdat'a giderek yerleşir. Burada öğrencilerine tefsir, hadis, tasavvuf, fıkıh gibi çeşitli dersler verir. On yıl sonra müritleri ve halifeleriyle birlikte Şam'a yerleşir. Babası Pir Mikail'dir. Osmanlıya yakınlığı ile tanınır. Müslümanların birliğini Osmanlı Devleti'nin sağlayacağı düşüncesindeydi. En büyük özelliği Medreselerinde eğitim dili olarak Osmanlıca, Arapça ve Farsça'nın yanında Kürtçe'yi kullanmış olmasıdır. İki temel inanç özelliği şeriata bağlılık ve Tasavvufa olduğunun tersine cerhî zikirden kaçınmak olarak özetleyebiliriz. Halifeleri aracılığıyla gerek Kuzey Irak'ta gerekse Şam, Kudüs, Bağdat ve Güney Anadolu'da binlerce müridi oldu. Sonradan "Mevlana" mahlasını aldı. 1827 yılında Şam'da veba hastalığından vefat etmiştir. Türbesi Şam'da Salihiye'de olup ziyarete açıktır.