Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Risale-i Nur Hakkında verilen Bir Konferans

Bediüzzaman Said Nursî

Risale-i Nur Hakkında verilen Bir Konferans Gönderileri

Risale-i Nur Hakkında verilen Bir Konferans kitaplarını, Risale-i Nur Hakkında verilen Bir Konferans sözleri ve alıntılarını, Risale-i Nur Hakkında verilen Bir Konferans yazarlarını, Risale-i Nur Hakkında verilen Bir Konferans yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...Bir saray, yüzer kapalı kapıları var. Bir tek kapı açılmasıyla o saraya girilebilir; öteki kapılar da açılır. Eğer bütün kapıları açık olsa, bir-iki tanesi kapansa, saraya girilemeyeceği söylenemez. İşte hakaik-i imaniye, o saraydır. Herbir delil, bir anahtardır; isbat ediyor, bir kapıyı açıyor. Bir tek kapı açılırsa, sair kapıların anahtarları bulunmadığından veyahut gafletle kaybedildiğinden, o hakaik-i imaniyeden vazgeçilmez ve inkâr edilemez.
Reklam
Bedîüzzaman küçük yaşından beri, halkların mukabilsiz hediyelerinden istiğna etmiştir. Hediye kabul etmemeyi meslek edinmiştir. Zindandan zindana, memleketten memlekete sürgün edildiği zamanlarda, ihtiyarlığın tahmil ettiği zaruretler içinde dahi, bu seksen senelik istiğna düsturunu bozmamıştır. En has bir talebesi, bir lokma birşey hediye etse, mukabilini verir; vermese dokunur. Neden hediye kabul etmediğinin sebeblerinden birisi olarak der ki: "Bu zaman, eski zaman gibi değildir. Eski zamanda imanı kurtaran on el varsa, şimdi bire inmiş. İmansızlığa sevk eden sebebler eskiden on ise, şimdi yüze çıkmış. İşte böyle bir zamanda imana hizmet için, dünyaya el atmadım, dünyayı terk ettim. Hizmet-i imaniyemi hiçbir şeye âlet etmeyeceğim." der.
Said Nursî, bazan bir talebesine Risale-i Nur'dan okuyuvermek nimetini lütfettiği zaman der ki: "Bu benim dersimdir. Ben kendim için okuyorum. Bu risaleyi, şimdiye kadar belki yüz defa okumuşum. Fakat, şimdi yeni görüyorum gibi tekrar okumağa ihtiyaç ve iştiyakım var." Hem yine der ki: "Ben başkaları için kitab yazmamışım. Kendim için yazmışım. Kur'andan bulduğum bu devalarımı arzu edenler okuyabilir." Evet, Bedîüzzaman itikad ediyor ve diyor ki: "Ben derse, terbiyeye ve nefsimi ıslaha muhtacım."
Reklam
Kıymetli kardeşlerim! Böyle dehşetli bir asırda, insanın en büyük mes'elesi: İmanı kurtarmak veya kaybetmek davasıdır.
Tahkikî imanı kazanan bir kimseyi, en dinsiz feylesoflar dahi, bir vesvese veya şübheye düşürtemez.
...şimdi en mühim iş, taklidî imanı tahkikî imana çevirerek imanı kuvvetlendirmektir, imanı takviye etmektir, imanı kurtarmaktır...
459 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.