“Mantık yasası der ki: Tutarlılık olmadan ne düşünce ne de gerçeklik olabilir. Diyalektik beyan eder: Çelişkiler olmaksızın ne düşünce ne de gerçeklik vardır.”
İnsan (insan türü): onun fiziksel ve fizyolojik varlığı gerçekten de dünyanın ölçüsüdür-tıpkı Protagoras’a ait eski sözün ifade ettiği gibi. Bunun sebebi, yalnızca bildiklerimiz bünyemize göreli olduğundan değil, daha çok bize sunulan dünya (doğa, yeryüzü, gökyüzü diye adlandırdığımız şey, beden ve bedenin toplumsal ilişkilere dahil olması vs.) bu bünyeye göreli olduğundandır. A priori kategorilerle değil, duyularımızla ve kullandığımız araçlara görelidir. Daha felsefi bir şekilde söylersek: başka bir ölçek dünyayı başka belirlerdi. Yaşadığımız dünyanın aynısından mı söz ediyoruz? Şüphesiz, ama farklı kavranan bir dünya.
Nietzsche’nin Böyle Buyurdu Zerdust’unde moment (an) , bir göz kırpmalik zaman, geçmiş ile geleceğin birbirine tosladigi bir geçit, ebedi dönüşün bir görüntüsüdür.