"Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan meşgul edip alıkoymasın. Kim böyle yaparsa yani dünya ve şeytan kimi Allah'a ibadet ve itaatten alıkorsa ziyana uğrayanlar onlardır.
Birinize ölüm gelip de "Rabbim ne olur beni yakın bir süreye kadar erteleseydin de sadaka verip iyilerden olsaydım!" Demesinden önce, size verdiğimiz rızıktan hemen şimdi O'nun yolunda harcayın. Ama ölüm vakti geldiği zaman hiçbir kimseye kesinlikle mühlet tanımaz ecelini ertelemez. Allah tüm yaptıklarınızı tam olarak bilir." (63 Münafikûn 9-11)
"... Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını sevgi mi, nefret mi, günah mı, sevap mı, kâr mı, zarar mı bilemez yine hiçbir kimse hangi toprak parçasında ve nasıl öleceğini de asla bilemez." (31 Lokman 34)
"Her canlı ölümü tadacaktır. Böylece kıyamet günü yapıp ettiklerinizin karşılığı size tam olarak ödenecektir. Orada ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulacak olanlar, gerçek kurtuluşa ermişlerdir. Zira bu dünya hayatına düşkünlük, aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir." (3 Al-i İmran 185)
İbni Mes'ud (Allah ondan razı olsun)'den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: "Yalnızca şu iki kimseye imrenilebilir, onlar gibi olmak istenebilir veya bu iki kimseye hased edilir ve bunlardaki bu nimetin yok olması istenir. Biri Allah'ın kendisine verdiği malı hak yolunda harcamayı becerip başarabilen kimse, ikincisi kendisine ilim ve hikmet verilip onunla hükmeden ve onları öğreten kimse." (Buhari, İlim 15, Müslim Müsafirin 268)
"Yorgunluk, hastalık,tasa,keder, sıkıntı ve elem,ayağına batan bir dikene varıncaya kadar Müslüman'ın başına gelen her şeyi,Allah onun hatalarını bağışlama nedeni kılar."(Buhari)
"Kullarım beni senden sorarsa bilsinler ki ben onlara pek yakınım. Bana dua edenin duasını kabul ederim. Buna göre onlar da benim davetime icabet edererek bana iman etsinler ki, doğru yolu bulmuş olsunlar."