1. Okumama hakkı
2. Sayfa atlama hakkı
3. Bir kitabı bitirmeme hakkı
4. Tekrar okuma hakkı
5. Canının istediğini okuma hakkı
6. Bovarizm hakkı (yoğun duygusallık)
7. Istedigin yerde okuma hakkı
8. Çöpleme hakkı(şöyle bi karıştırmak)
9. Yüksek sesle okuma hakkı
10. Susma hakkı
Okuma vaktini nerden bulacağız?
Okuma vakti mesele ediliyorsa, ortada okuma arzusu yok demektir. Çünkü iyice düşünürsek, kimsenin hiçbir zaman okumaya vakti yoktur.
İnsan hayatta olduğu için ev yapar,ama ölümlü olduğunu bildiği için kitap yazar. Sürü halinde yaşadığı için topluluk içinde oturur, ama yalnız olduğunu bildiği için okur. Bu okuma ona, başka bir arkadaşlığın yerini almayan ama bir başka arkadaşlık tarafından da yeri doldurulamayacak bir yoldaşlık sağlar.Kaderi üzerine kesin bir açıklama getiremez, ama hayatla onun arasında sıkı bir suç ortaklığı örer.
Okuma vakti mesele ediliyorsa, ortada okuma arzusu yok demektir; çünkü aslına bakılırsa, kimsenin hiçbir zaman okumaya vakti yoktur. Ne küçüklerin ne gençlerin ne de büyüklerin. Hayat, okumaya vurulan sürekli bir köstektir.
Okuma vaktini nereden bulacağız?
Çok önemli mesele.
Başlı başına mesele.
Okuma vakti mesele ediliyorsa, ortada okuma arzusu yok demektir; çünkü aslına bakılırsa, kimsenin hiçbir zaman okumaya vakti yoktur. Ne küçüklerin ne gençlerin ne de büyüklerin. Hayat, okumaya vurulan sürekli bir köstektir.
"Okumak? İsterim tabii ki, ama iş, ev, çocuklar, zamanım kalmıyor..."
"Okumaya vaktiniz olmasına ne kadar imreniyorum!"
Nasıl oluyor da, çalışan, alışveriş yapan, çocuklarını yetiştiren, arabasını süren, üç erkeği seven, dişçiye sık sık giden, evini taşıyan şu kadın okumaya vakit buluyor da, mazbut bir hayat süren mirasyedi bekar bulamıyor?
Okuma vakti her zaman çalınmış vakittir. (Tıpkı yazma vakti veya sevme vakti gibi.)
Neyden çalınmış?
Yaşama görevinden çalınmış mesela.
...
Okuma vakti, sevme vakti gibi, yaşama vaktini genişletir.
Zaman çizelgemiz açısından düşünülecek olsaydı, kimse aşık olmaya kalkışmazdı. Kimin vakti vardır aşık olmaya? Ama kendine sevme vakti tanımayan bir aşık gördünüz mü hiç?
Okumaya vaktim hiç olmadı ama hiçbir şey, beni sevdiğim bir romanı bitirmekten alıkoyamadı.
Okuma toplumsal zamanın örgütlenmesine bağlı değildir; o, aşk gibi bir varolma tarzıdır.
Mesele okumaya vaktim olup olmadığı değil (kaldı ki bu vakti bana kimse vermez), bir okur olma zevkini kendime tanıyıp tanımamamdır.