Dış gerçekliği, natüralistik romanlardakinden farklı olarak,
yabancılaştırımcı bir algılamayla tasvir ettiği dış gerçekliğin üzerindeki mistifikasyon şalını kaldırmak için gerekli bilişsel gelişkinlik düzeyine varamayan bu tür romanların ilgi çekiciliği tekdüzelik, sıkıcılık ve acı verici gündelik işleyişi yüzünden içinden, hiç değilse düşsel olarak kaçmayı istediğimiz realite karşısında bize renkli bir kaçış olanağı sunmasından gelmektedir. Ne var ki bu "kaçış", mistifiye edilmiş dış gerçekliğin, reel toplum yaşamının tüm mistifikasyon kurumlarına rağmen, bir türlü yeterince saklanamayan gerçek yüzünün bir kez daha mistifiye edilmesine dayandığı için, yaşanan yaşamın değiştirilmesini değil, yaşanan yaşamın içinde anlık rahatlamalara kavuşmak için işe yarayabilmektedir. Sonunda, düşsel kaçış bittiğinde, etik olumlanmakta ve herkes reel toplum yaşamındaki yerine dönmenin en ussal davranış olacağını kabullenmektedir.