Yıllardır orda burda karşımıza çıkan büyük dahi Hayyamın rübaileri de en az tarihte gerçekleştirdiği icatlar kadar önemli. Sultan melik şah döneminin filozofu olan Hayyam, bir serseri mi yoksa bir alim mi diye yıllardır tarihçilerin ve edebiyatçıların derin bir tartışması olmuştur.
Bu kitap editörü Sabahattin Eyüboğlu gibi değerli bir yazın adamının önsözünü kitabın başına almakla çok iyi etmiş. Onun da dediği gibi bu rubailerin gerçekten sahibi Hayyam mı yoksa birileri içindekileri dökmek için onu mu kullanmış. Bilinmez ama Hayyam şarap ve hayata boş vermişlik konusunda kendisiyle özdeşleşen rubailerle nesilden nesile yürümeye devam ediyor.
Bazı dörtlükler gerçekten din düşmanı olduğunu bazıları da gerçek bir dindar olduğunu gösterse de aradaki çelişkiler Hayyamvari bir şekilde gözü ve gönlü hoş kılıyor.