Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ruh Nedir Gönderileri

Ruh Nedir kitaplarını, Ruh Nedir sözleri ve alıntılarını, Ruh Nedir yazarlarını, Ruh Nedir yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hz. Ömer
İnsanlığın şerefi aklıyla, asaleti diniyle, şahsiyeti ahlakiyledir.
Sayfa 162Kitabı okudu
İbn-i Sina
Ey câhil insan, düşün ki, senin ruhun bütün ömrün boyunca değişmemektedir. Halbuki cismin daima değişmekte ve bozulmaktadır. Bu değişmelere rağmen, başından geçen birçok hadiseleri hatırlaman gösteriyor ki, sende değişmeyen bir hakikat vardır. O hakikat ise ruhtur.
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
Akıl, düşünce ve tasarruflarında vicdana karşı sorumludur. Vicdana müracaat etmeyen mes'uliyetsiz bir akıl, nefsani arzulara daima mağlup olur. Ruhun kemâlât arşına çıkması için, akıl ve vicdanın imtizacı şarttır.
Mânevi cevhere gelince, bütün ruhaniyat bu sınıfa girer. İnsanın ruhu cevher, bedeni ise arazdır. Malumdur ki, insanda sürekli değişen beden yanında, bir de sabit kalıp değişmeyen bir öz, bir mahiyet vardır. İşte, bu değişen kısım araz, sabit kalan öz ise cevherdir.
İnsan, kuvve-i vâhimeye mağlup olursa, akli ve nakli delillere muhalif, hak ve hakikata aykırı bir çok yalan ve safsataları icad eder. Bütün batıl inançlar, bu kuvvenin semeresidir. İnsana bu kuvvenin verilmesi sırf imtihan içindir. Evliyalar, vehmin fehme galebesinden Allah'a siğınmışlardır.
"Bâtın-ı kalp âyine-i Samed."
«Ya Musa, ben kulumun göğsünde bir saray yarattım. Ona kalb ismini verdim. Sonra onun zeminini marifet, asumanını iman, güneşini şevk, kamerini muhabbet, toprağını himmet, gök gürültüsünü havf, yıldırımıni reca, bulutunu faziletler, yağmurlarını rahmetler, ağaçlarını vefa, meyvelerini hikmet, gündüzünü feraset, gecesini musibetler kıldım. Onun kapılarını ilim, hilm, yakin, sadakat kıldım. Onun kilidi fikirdir. Benden başka kimse ona muttali olamaz.»
Reklam
Hz. Ömer r.a. "İnsanlığın şerefi aklıyla, asaleti diniyle, şahsiyeti ahlakıyledir." buyurur.
Mevcut ruh, mâkul kanunun kardeşidir. İkisi; hem daimi, hem âlem-i emirden gelmişlerdir. Şayet, nevilerdeki kanunlara kudret-i ezeliye bir vücud-u hâricî giydirseydi, ruh olurdu. Eğer ruh, şuuru başından indirse; yine lâyemut bir kanun olurdu.
Mana Ruh İlişkisi
«Fakat, ruhun hakikatı, hakikat-i insaniyenin maverasında (ötesinde) olmasa idi insan, eşyanın zatından hiç bir hakikatı idrak edemez veya bütün hakikat insandan ibaret olmak lâzım gelirdi» . . «Bittecrübe, madde asıl değil ki, vücud ona musahhar kalsın ve tâbi olsun. Belki madde, bir mâna ile kâimdir. İşte o mânâ, hayattır, ruhtur. Hem bilmüşahede madde, mahdum değil ki, herşey ona irca edilsin. Belki hâdimdir; bir hakikatın tekemmülüne hizmet eder. O hakikat, hayattır. O hakikatın esası da ruhtur. Bilbedâhe madde hâkim değil ki, ona müracaat edilsin; kemalàt ondan istenilsin. Belki mahkûmdur; bir esasin hükmüne bakar, onun gösterdiği yollar ile hareket eder. İşte o esas, hayattır, ruhdur, şuurdur.
Bilim ruh var diyemezse yok da diyemez.
İlmin her hakikatı idrak edemiyeceğini ifade eden Ahmet Naim Bey, «İlim, her şeyi bilirim dediği gün, teveccüh ettiği gayelerden sapmış, ilmilikten çıkıp cehle düşmüş olur. Halbuki, ilmin gayesi hakikatları inkâr değil, araştırmaktır. Henüz yetişemediği saha ve hakikatları inkâr etmenin hiç bir faydası olamamakla birlikte, zararları çoktur» der.
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.