19 Cilt Takım

Ruhu-l Furkan Tefsiri

Mahmud Ustaosmanoğlu

Newest Ruhu-l Furkan Tefsiri Quotes

You can find Newest Ruhu-l Furkan Tefsiri quotes, newest Ruhu-l Furkan Tefsiri book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Nakşibendi Tarikatına mensup olan kişi, sülûk eder." Sülûk: Tasavvuf yoluna intisap ederek (girerek), riyazetle iştigal edip, (az yemek, az içmek, az uyuyup, az konuşmak gibi manevi vazifelerle meşgul olmak suretiyle) salik'in (Allah yolcusunun), Mevla ile kendi arasındaki perdeleri aşmak için manevi bir yürüyüşle yürümesinden ibarettir. Şu ikinci şatr (parça) da bunun tefsiri (açıklaması) gibidir. "(Bu kişi) gece-gündüz nefsine kement atar." Kement: Düşmanı ve avlanırken bazı hayvanatı (hayvanları) tutmak için uzaktan atılan, ucu ilmikli ip ki, boyuna geçtikten sonra, çekilmekle sıkışır. "Bu muhterem kişi zikir ve tefekkür eder. (Bu șekilde nefsini bağlamış olur) İşte zikir, tefekkür, rabıta ve murakabe gibi Tarikat-ı Aliyye'nin vazifelerine çalışmak, nefse kement atmaktır. Bu vazifeleri yaparak nefse kement atılmadığı takdirde,nefis her zaman șehevani (sevdiği) yollara dalmakla, Mevlâ ile kendi arasına daha nice perdeler sokar ve bu sebeple Mevlâ ile huzurdan (beraberlikten) geri kalmış olur.
Artık kim taşkınlık etmiş ve dünya hayatını (ahiret üzerine) tercih eylemiş (üstün tutmuş) ise, şüphe yok ki, onun yurdu ancak cehennemdir. Fakat her kim Rabbinin makamından (huzurunda dikileceğinden) korkmuş ve nefsini heva'dan (sevdiğinden) nehyetmiş (vazgeçirmiş) ise, artık şüphe yok ki, ancak cennet, o kimse için yurttur." (Naziat Suresi:37-41)
Reklam
Sıfattan zat'a gel Hakk'a gidelim. Cemali bâkemale seyredelim.
Ölümden Beter
Hukema (Hikmetli söz sahibi olan zatlar)dan bazısına: -Ölümden beter ne vardır?" Diye sorulduğunda: -Ölümü arattıran hâl,ölümden beterdir. Buyurarak,insanin vatanından çıkar- tılmasının,kendisine,öldürülmesinden daha ağır geleceğini açıklamıştır.
"Ey Allahım! Kim sana dua etmiş de kabul etmemişsin? Kim sana sığınmış da korumamışsın? Kim senden istemiş te vermemişsin? Kim senden yardım talep etmiş de yardım etmemişsin? Kim sana güvenmiş de ona yeterli gelmemişsin? Meded ya Rab! İmdat ya Rab! Nusret ya Rab! Senden yardım isterim! Ey yardım edici bana imdat et! Tarafından bir hidayetle beni hidayet buyur! Dileklerimizi yerine getir, hastalıklarımıza şifa ver, borçlarımızı öde, Bizi, anne ve babalarımızı bağışla! Kur'an-ı Azîm ve Resûl-i Kerîm hakkı için dualarımızı kabul eyle! Ey acıyanların en acıyıcısı! Rahmetinle muamele eyle!" (Cemel:2/433, Savi:2/
RUHU-L FURKAN-11.CİLT
Yakınlarımızın, çoluk-çocuğumuzun hastalıklarına, fakirliklerine acıdığımızdan ziyade, namaz kılmamalarına, oruç tutmamalarına, faiz yemelerine acımalıyız. Zira dünyadaki hastalıklar, zorluklar geçer ama ahiretteki belâlar bitmez, tükenmez binaenaleyh onlara iyiliği emretmeli ve onları kötülüklerden ve geçirmeye çalışmalıyız.
Reklam
Madem ki âlem, cenabı hakkın varlığına, birliğine ve kudretinin sonsuzluğuna nişandır, öyleyse her insanın her mükellefin bu âleme bakıp, çok tefekkür ederek mevlanın var olduğunu bilmesi ve onun büyüklüğünü anlamakta günbegün ilerlemesi lazımdır. Kişi, cenabı hakkı bilmekte ilerlediği kadar, imanı kuvvet bulur imanı kuvvetlendiği kadar da, teslimiyeti ve itaati artar. Böyle bir Allahın hiçbir emrine itiraz edilmeyeceğini kati olarak bilir. Ve Allahın emirlerinin toplamı olan İslamiyetin, Hiç bir maddesine muhalefet edilmemesinin lazım olduğunu anlar.
RAB: bütün eşyayı, bütün varlıkları yokluktan, vücuda çıkarıp, tedricen kemale erdiren zât'a denir.
450 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.