(…) Sarhoşluk üçe ayrılmıştır:
İçkiden kaynaklanan sarhoşluk, dünya sevgisi her yanını kapladığı için gafletten kaynaklanan sarhoşluk. En zor sarhoşluk ise, kendi nefsinden kaynaklanan sarhoşluktur ki; içkiden sarhoş olan kimsenin hükmü, cehennem ateşinde yanmaktır. Nefsinden sarhoş olanın cezâsı ise, o anda hakikaten Allah'tan kopup ayrı kalmaktır (firkat).
“Ey kendi nâmının esiri olan insan!
Kendi varlık tuzağına kendini bağlamışsın
Sığmazsan kendi varlığınla sevgilinin divânına
Benliğini yok et de var sevgilinin yanına.
Sen, benlik taşıyorsan bu halden uzaksın
Eğer huzur bulmak istersen Gaib'i bulmalısın.
Mest olan gafletten şarap içmiş gibi
Şüphesiz vuslat Tûr'una varamaz işin garibi…”
İbrahim bin Edhem (ks) şöyle anlatıyor.
"Bir gün bir yere gidiyordum yanlışlıkla bir adamın tarlasına girmişim. Tarlasına girer girmez, tarla sahibi bana: "Ey öküz!"diye seslendi.
Kendi kendime şöyle dedim: "Yanlışlıkla birinin tarlasına girdim diye ismim değişti. İbrahim bin Edhem idi, öküz oldu. Ya işledim bunca yanlışlardan, günahlardan dolayı, Allah marifetimi değiştirirse acaba halim nasıl olur?"