İnsanı sadece et ve kemik olarak değil ruhuyla birlikte inceleyen bu kitabı altını çize çize okudum. Ruhunun derinliklerine dalmak isteyen ve oradan inciler çıkarmak isteyenlere özel olarak yazılmış bir baş ucu kitabı diyebilirim. Özellikle NLP ile ilgilenenlere tavsiye ederim..Hani bir zat demişti ya, okudukça ve ilim öğrendikçe ne kadar cahil olduğumu anlıyorum. Şahsen bende “RUHUN DEŞİFRESİ” ni okudukça, vay be… Nelerle meşgul oluyormuşuz. Zamanımızı fındıkkabuğunu doldurmayan şeylerle dolduruyormuşuz hissine kapıldım.
Dünyayı tanımak isteyen, ahireti tanımak isteyen, kendini tanımak isteyen, çevresini tanımak isteyen, kâinatı tanımak isteyen, Kur’an’ı, Allah’ı, Peygamber’i tanımak isteyen, velhasıl etrafımızda görebildiğimiz ve göremediğimiz ne varsa her şeyi tanımak isteyen “RUHUN DEŞİFRESİ” ni okusun diyorum. Bediüzzaman Hazretlerinin insanı kainata benzetmesini, doğrusu biraz abartı olduğunu düşünüyordum. Fakat “Ruhun Deşifresi” ni okuyunca tam yerinde bir benzetme olmuş diyebilirim. Kitap "İnsan-ı kâmil"e giden yolun bir egzersizidir.
“Kendini bilen, Rabbini bilir.” Hadis-i Şerif’ini ve Yunus Emre’nin: “İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır” sözlerini şimdi daha iyi anlıyorum.Ayrıca bu kitap bizlere, kainatın kapalı kapılarını açacak olan anahtarları sunuyor. Adeta kitabın her bir sayfasında önünüze yeni bir dünyanın, yeni bir kainatın ve yeni bir aynanın açıldığını göreceksiniz. O aynanın karşısına geçmek isterseniz, buyurun “RUHUN DEŞİFRESİ” ne…