Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yusuf Koçak

71 syf.
·
Puan vermedi
Söz ve Eşitsizlik
Söz ve EşitsizlikLev Tolstoy
8.3/10 · 28 okunma
Reklam
Her nerede olursak olalım bir iki saatlik okuma zihnimize yeni bir ferahlık, arzularımıza yeni bir yükselme meyli, şuurumuza yeni bir kuvvet ve saadet bahsetmek konusunda cimrilik etmez. Yeter ki bunlar bizim sevgili dostlarımız olsun.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
La Fontaine'in dediği gibi "Ahlâka dair bir emir bizi rahatsız eder. Fakat hikâye tarzında anlatılırsa o ahlâk kuralını kolaylıkla kabul ederiz."
Aynı kitap birini cinayete diğerini ise merhamete sürükler. "Beni buraya sürükleyen kötü kitaplardır." Bütün hapishane müdürleri veya papazları, bütün hâkimler pek çok defa böyle itiraflara maruz kalmıştır.Bir cinayet veya intiharın sebebini keşfetmek için yalnız kadın parmağı aramak yeterli değildir. Çoğunlukla da kitap parmağı aramak icap eder.
Reklam
Bizi mağlup eden heyecan patlamalarına karşı mağlubiyetimiz hiçbir vakit mutlak olmamalı, hiçbir vakit tam bir ümitsizliğe sebebiyet vermemelidir. Bir kere düştük, fakat kalkmaktan ümidimizi kesmemeliyiz. Hatta derhal kalkmak için kuvvetimizi yeterli bulmuyorsak o düştüğümüz yerde kalmalı, patlamanın şiddetinin azalmasını beklemeliyiz. Bakışımız galibiyet hedefinden ayrılmamalı, en çaresiz göründüğümüz zamanda bile galibiyeti düşünmeliyiz
Yunan cumhuriyetleri ve Roma devletleri kargaşaya, dağılmaya ve yok olmaya yüz tuttuğunda vatan diye bir şeyin olmadığını ve güzel yaşamaktan başka bir şey düşünmek gerekmediğini iddia eden safsatacılar zuhur etmiştir. Bunlar Yunanistan ve Roma'yı aşağılık ve rezil bir ölüme sürüklemiştir.
Fikrimizi öyle tecrit etmeliyiz ki dışarıdan gelen sefil telkinlerin etkisinden daima âzâde kalarak her zaman hakikati görmeyi, daima hedefini takibe hizmet edecek olaylardan faydalanmayı ve ilerletmek istediği bir fikir için gereken malzemeyi toplamayı başarabilsin
Derin tefekkür gerçekten de esaslı bir şarttır; çünkü biz hepimiz kendi kendimizin yabancısıyız.
Bir memleket düşünün ki hükümetin nüfuzu yok olmuş, herkes istediği gibi davranarak bırakın hükümetin emirlerine itaat etmeyi, diğer vatandaşların hukukunu ve kişisel özgürlüklerini ihlal edecek işlere cüret ediyor veya meşruti idarede hükûmetler herhangi bir kanun yapmaya fırsat bulamadan birbiri ardınca düşüyor; memleket ihtilaller, darbeler içinde yanıp tutuşuyor veya despot idarede yöneticinin ve ona yakın olanların arzu ve hevesleri hüküm sürüyor. İşte insanlarda nefsanî ihtiraslara, şahsî menfaatlere, his ve temayüllere esir olmak nasılsa milli iradenin bu eksik şekli de ondan ibarettir. İrade kaybı hastalığına yakalanan biri de iç ve dış uyarımların tahakkümünde kalmıştır; bu yönüyle bir kukla gibi hareket eden insanların hâline benzer. Nefse hâkim olmak ise kanunları tatbik edebilen, memleketi akıl ve mantık çerçevesinde, halkın arzu ve eğilimlerine uygun biçimde idare eden hükümetin hâli gibidir.
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
"İnsanın kendini bilmesi öyle bir ilimdir ki ölünceye kadar tahsil edilse yine tamamlanamaz." Abdulhak Hamid
İrade Terbiyesi
İrade Terbiyesi
707 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.