Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İlm-i Sima

Ruhun Lisanı

Halid Ziya Uşaklıgil

Ruhun Lisanı Sözleri ve Alıntıları

Ruhun Lisanı sözleri ve alıntılarını, Ruhun Lisanı kitap alıntılarını, Ruhun Lisanı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Gözler yaradılışın o ne eşsiz eseridir ki, lisan bu konuda eksik ve işe yaramaz durumdayken o, ruhun bütün sırlarının beliğ bir tercümanı olur."
Reklam
- İnsanın insana açıldığı ilk kapı "yüz"dür. Denir ki:"Suretin siretine şahiddir; başka delil aramak zâiddir." ¿¿¿
İnsan manevi hüviyetini ne kadar gizlemek ister ise, o da kendisini göstermekte o kadar ısrar eder.
Sayfa 16
Jüpiter (Eski Roma' da bir tanrı. Fakat metinde âlim olarak bahsedilmektedir.), Sokrates' in yüzünü inceledikten sonra, simasından hareketle onun olumsuz eğilimlerini " içgüdülerine düşkün, ayyaş" diyerek dile getirmiş. Sokrates ise onu dinledikten sonra " Ben, içgüdülerine düşkün bir ayyaş? Meylim bu olabilir; fakat bunu ben iradem altına aldım." diyerek karşılık vermiştir. Yani insan olumsuz özelliklerinin bilincinde olarak, onu kontrol altına alabilir ve onları terbiye edebilir.
Reklam
Simaşinas olmak, insana nasıl da bir hizmetçi olacak kıymetli bir niteliktir. İlk bakışta bir haini, bir ikiyüzlüyü, bir dalkavuğu, bir müfsidi, bozguncuyu tanımak kıymet tayin olunamayacak muvaffakiyettendir.
İlm-i Sima
İnsanların dış görünüşlerinden hareketle onların karakter, huy ve ahlaki özelliklerine ilişkin fikirler öne sürülmesi kültür dünyasında çeşitli şekillerde ortaya çıkmıştır. Bunlardan biri " kıyafet ilmi" dir. İnsan vücudunun bir bütün olarak ele alınmasına " kıyafet ilmi", bu ilmin ortaya konulan eserlerine de " kıyafetname" adı verilmiştir. Bu ilimle uğraşan kişiye de " kâyif" ya da " kıyafetşinas" denilmiştir. Bu ilme Arapların verdikleri isim de " ilm-i firaset" tir. Bu ilimlerden diğeri de " ilm- i sima" dır. İlm- i sima insanın sadece simasının ( yüz- çehre) ele alınması olup bunu yapan kişiye de " simaşinas" denilmiştir.
Güzel bir buruna sahip olmak herkese nasip olmamıştır.
Bu kadar güzel bir çehre altında gizlenebilen kötü karakterin eserlerini nasıl fark etmeli? O güzel örtü altında gizlenmiş çirkinliği nasıl görmeli?
Reklam
İbrahim Hakkı, "Marifetname" sini tamamladıktan sonra İstanbul' a götürmek üzere bir arkadaşıyla yola çıktıklarında başlarına gelen bir olayı şöyle anlatır: Yolda bir handa konaklamışlar. Hancı kendilerine çok hizmet ettiğinden, iyi bir insan hşbi görünüyormuş. İbrahim Hakkı' nın Kıyafetname isimli eserinin fizyonomi- huy ilişkisi bahsinde tarif ettiği özelliklere hiç uymuyormuş bu hancı. Gece düşündükçe uykusu kaçmış İbrahim Hakkı' nın. Sabahleyin oradan ayrılırken hancı akla hayale gelmeyen bir ücret ister, İbrahim Hakkı' nın arkadaşı da direndikçe hancı aksileşiyormuş. İbrahim Hakkı arkadaşına:" Ver ağa ne istiyorsa ver, bu adam az daha bana eserimi yaktıracaktı." demiş.
"Gözler yaradılışın o ne eşsiz eseridir ki, lisan bu konuda eksik ve işe yaramaz durumdayken o, ruhun bütün sırlarının beliğ bir tercümanı olur."
İlm- i Sima' nın kullanıldığı alanlar
İlm-i simanın, ilm- i firasetin ve ilm- i kıyafetin birçok alanda kullanıldığı, pratik olarak bu ilimlerden yararlanıldığını kaynaklarda görmekteyiz. Öncelikle insan ve toplumları yönetme sanatı olan siyasette, insanların neseplerini belirlemede, hukukta - yargılama hukukunda bir ispat, delil ve netot olarak - tıp ilminde, eski zamanlarda köle ve cariye alımlarında, memur alımında bu ilmin verilerinden faydalanılmıştır. Günümüzde geçerli olan kriminoloji biliminin doğuşunda da bu ilim etkili olmuştur. Osmanlılarda sarayda çalışacak görevlilerin seçiminde bu ilimden faydalanıldığını, insanın yüz özellikleri dikkate alınarak ahlaki nitelikleri hakkında bir fikre ulaşılması ile ilgili çalışmalar yapıldığını kaynaklar zikretmektedir.
Görünen hallerine istediği tavır ve edayı vermek sureti ile başarı gösteren insan, karakter özelliklerinin çehresine nakşedilmesini engelleyememiştir. İnsan manevi hüviyetini ne kadar gizlemek ister ise, o da kendisini göstermekte o kadar ısrar eder. Çehresini arzu ettiği gibi tanzim eden en mahir ikiyüzlüler bile taktıkları riya örtüsü altında iç yüzlerindeki hakikatin parlamasını engelleyememişlerdir. Yalnız onu keşfedecek mahir gözlerin olması gerekir.
Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
122 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.