Ruhun Mi'racı ve Vahdet-i Vucut
Fatma TemirSözler ve Alıntılar
Emir Alemi ile Halk âlemine alakalı on latifenin arınıp temizlendikten sonra birleşerek bir latife hükmünü almasına "hey'eti vahdâniyye" denir. Bu hakikat, "kemâlât-ı Risâlet" dairesine yükseldikten sonra elverir....
Sayfa 138 - Yasin YayıneviKitabı okudu
"Alemi Sağir" olan insanın kalbi, arınmadan önce çeşitli ilgi ve engeller sebebiyle siyah et parçası gibi nursuz; kendinden ve aslından uzak ve habersiz, kendisine verilen şeref ve kabiliyetinden ayrı ve nasipsizdi. Kalbi bu halde olan insanın, Allah'ı tanıma ve O'na mânen yakın olma isteğiyle Mürşid-i kâmil sohbetine eriştikten, Mürşidinin teveccüh ve terbiyesi, manevi ilgi ve eğitimi bereketiyle kalbinde zikrin nûru belirmeye, o siyah et parçası yavaş yavaş aydınlanmaya başlar.
Kalb latifesi tamamen aydınlanınca; üzerine ilahi cezbeler inerek kendine gelip aslını hatırlamaya, asli tarafına seyr ve yükselişe yönelir.
Allah Celle Celalühü ile mahlûkat arasında irtibat, elektrik akımının mazharlarıyla irtibatı gibi, hulül ve İttihad olmaksızın devam eder....
Sayfa 260 - Yasin YayıneviKitabı okudu
Her tasavvuf yolcusunda Vahdet-i Vücud hal ve şuhudu meydana gelmez. Kalbin fenasına ermek ve vilayet-i suğraya erişmek için Vahdet-i Vücud halinin elvermesi şart ve zorunlu değildir. Hatta bu hal olmadan seyr ve ilerlemesini yapanların yükselişi daha hızlı ve kolay olur....
Sayfa 245 - Yasin YayıneviKitabı okudu
Peygamberlerle meleklerin varoluş özü ve feyz alma vesilesi, isim ve sıfatların gölgeleri değil, asıllarıdır...
Sayfa 126 - Yasin YayıneviKitabı okudu
Nefs-i emmare halindeki insanın kalbi, cisme ait nimetlerle şehvetlere dalar, halini değiştirir. Mevla'dan uzaklaşır. Daha önce amir iken memur durumuna düşer. Eğer kalb, bu mertebede uzun müddet beklerse, onun artık gayb alemine yönelmeye gücü de kalmaz. Zira gayb ayna gibidir. Toz ve pastan alınmış oldukça, insan onda şekilleri net ve berrak olarak görür. Uzun zaman parlatılmazsa, pas onun cevherini büsbütün kaplar. Parlatmak da körlüğünü gidermez....
Sayfa 96 - Yasin YayıneviKitabı okudu
Âlem-i halk'dan olan latifelerin hepsinin mahalli de dimağdır. Âlem-i halka ait latifeler, âlem-i emr'e ait latifelerden üstündür. Âlem-i halk'dan olan latifelerin en üstünü ve şereflisi de toprak latifesidir...
Sayfa 113 - Yasin YayıneviKitabı okudu