Rüsumat
Mehmet UluğtürkanComments and Reviews
Kurtuluş Savaşı' nın en zorlu, en şiddetli, yokluk ve yoksunlukla mücadele edildiği günlerde ; cepheler de işgalci güçlerle, ülke içinde bu işgalciler ile işbirliği yapıp vatanı onlara neredeyse altın tepside sunmaya hazır olanlar ile mücadele eden Mustafa Kemal ile birlikte tüm yoksulluğuna rağmen elinden geleni ardına koymayan bir halk.
Mustafa Kemal 'in ustaca hamleleri ile mühimmat yardımına ikna ettiği Sovyetler' den getirilmesi gerekenler, düşman donanmalarının göz açtırmadığı Karadeniz'i geçip Anadolu kıyılarına nasıl getirilecekti...
Senelerin emektarı gümrük teknesi olan Rüsumat, korkusuz ve keskin bir zekaya sahip Paskal Mahmut 'un ve en az onun kadar gözü kara ve vatanı için canını verecek personeli ile birlikte dur durak bilmeksizin bu görevi yerine getireceklerdi.
Bu cesur askerler ile birlikte Karadeniz'in mert insanlarının verdiği mücadele...
Karadeniz'in, Kurtuluş Savaşı'nın hayalet gemisi Rüsumat ve vatanı için hiç düşünmeden canını feda eden nice gençten biri olan Celâl' in hikayesi....
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Kurtuluş Savaşının en çetin günlerinin yaşandığı dönemler.
Düşman topraklarımızda kol geziyor. Vatanın her karış toprağı işgal altında. Sadece dış düşmana değil içerideki vatan hainlerine karşı da mücadele veriliyor.
Gözümüzün çiçeği Rüsumat 4, ihtiyar bir balıkçı teknesi aslında. Onun cephedeki askere mühimmat ulaştırmak üzere Samsun, Ordu, Trabzon ve Batum arası zorlu, tetikteki seferlerini anlatır kıymetli yazarımız @mehmetulugturkan
Rüsumat 4'ün vazifesi, yüklediği mühimmatı en kısa sürede Anadolu'daki Mehmetciğe ulaştırmaktır. Ve bu amaç dogrultusunda tıpkı bir hayalet gemi gibi hareket eder ve varlığı hissedilmez bile. 1921'de Ordu sahilinde Yunan Gemilerinden kurtulmak için yakılır, batırılır. Böylece düşmanın ele geçirme riski ortadan kaldırılır. Fakat sonra zar zor toparlanmaya çalışılır tekrar ve Batum'a kadar götürür kendiyle murettebatı ihtiyar delikanlı. Buradaki tadilatla küllerinden yeniden doğar.
Kurtuluş mücadelesinde halkın askeriyle yekvücut olması ve vatanın bağımsızlığı için canhıraş uğraşı bu uğurda kazanılan şehadeti ve Rüsumat'ın bu kurtuluş mücadelesindeki görevini gözlerim dolu dolu okudum.
Bu vatan kolay kazanılmadı. Öyle kıymetli ki. Her karış toprağının altında binlerce şehidin kanı var. Kıymetini bilmek, ona göre yaşamak, ona göre düşünmek gerek. Mutlaka ama mutlaka okumalısınız, kuvvetle tavsiyemdir.
Rüsumat 
Mehmet Uluğtürkan
MEHMET ULUĞTÜRKAN / RÜSUMAT
Yıl 1920 Kurtuluş Savaşının en çetin günleri, her türlü imkanın kısıtlı olduğu bu günlerde, işgal altında olan ülkenin kaderini değiştiren, tarihe adını yazdıran bir balıkçı gemisiydi Rüsumat. Hırçın ve düşman donanmasının kuşattığı Karadenizi geçip cepheye cephane götürmeye çalışan, batırılıp tekrar yüzdürülen, yorgun ama yıkılmayan bir gemi.
Yüzbaşı Mahmut Gökbora çok büyük bir özveri gösterip bu hayalet gemiyi komuta etmiş, ve imkansızı başarmıştı. Vatan toprakları için canını hiçe sayan Celal ve onun gibi niceleri, gemiyi ayağa kaldırmak için genç yaşlı demeden harekete geçen Ordu halkı büyük bir mücadele gösterip tarihe yön verdiler.
Tarih okumayı seviyorum ama Rüsumat No:4 gemisi hakkında hiç bir bilgim yoktu :(
Kitabın, derin bir araştırma sonucu ortaya çıktığı daha ilk dakikadan belli oluyor. İçerisinde yer alan dönem fotoğrafları, yazarın anlatımı ile okuyucuya resmen zamanda yolculuk yaptırıyor. Tarih okumakta zorlanıyorsanız yazar @mehmetulugturkan ın Kayıp Sancak ve Rüsumat kitaplarını şiddetle tavsiye ediyorum. Eserleri okurken, kapılıp gideceksiniz. Ben gururla okudum ve naçizane tavsiyemdir. Kitapla kalın.. Her Ay Okuyanlar Kulübü
Bir Milli Mücadele dönemi romanı Rüsumat.
Cephe arkasındaki kahramanlarımızı saygıyla anarak okuduğum, gurur ve gözyaşını harmanlatan bir kitap.
"Ne var ki savaş sadece cephede çarpışmak demek değildi. Bir de cephe gerisi vardı ki bazen ön safhalardan bile daha fazla ehemmiyetli hale geliyordu."
İstiklal Savaşının en şiddetli zamanlarında, cephane yüklü yaşlı bir gemi Rüsumat. Savaş mühimmatlarının kısıtlı olduğu bu zorlu savaşta, düşman donanması ile dolu Karadenizden, Anadolu'ya ulaşmak zordur. Batum'dan aldığı yükü Samsun Limanı'na sevk etmek üzerine yola çıkan gemi, Ereğli' den şark yönüne doğru düşman kuvvetlerinin ilerlediğini öğrenince Ordu'ya demir atar. Düşman kuvvetleri Ordu'ya da gelince mühimmatı teslim etmemek ve Rüsumat'ı düşman eline bırakmamak için gösterilen çaba gerçek bir efsane oluşturur.
Milli Mücadele'nin deniz cephesini bilmek, o zamanları anlamlandırmak adına okunması gereken bir kitap. Ayrıca konuya, aşkın masum hâli, mitolojik hikayeler gibi farklı unsurlar da eklenince ilginin hep canlı tutulduğu bir metin oluşmuş. Mehmet Uluğtürkan yine araştırmacı kimliği, tarihi kurgudaki akıcı kalemi ile okumaya değer bir eser yaratmış.
Her Ay Okuyanlar Kulübü ile birlikte okudum. İyi ki
