XVI. yüzyılın ortalarında İdil-Ural bölgesine hâkim olduktan sonra Ruslar, yayılmacılık politikaları çerçevesinde dikkatlerini Orta Asya bölgesine çevirmişlerdir. Güney sınırlarının güvence altına alınması, bölgedeki ticarî yolları kontrol altında tutma ve başta İngiltere olmak üzere dış güçlerin bölgede güçlenmesini engelleme isteği, Çarlık Rusyası’nın bölgeye yönelik siyasetinin temelini oluşturmuştur. Daha XVII. yüzyılın başında küçük askerî “keşif” seferleri gerçekleştirmeye başlayan Ruslar, bölgeyi tamamen ancak XIX. yüzyılın ikinci yarısında ele geçirmişlerdir. Rusya’nın bölgedeki hâkimiyeti yaklaşık bir asır sürmüş ve 1991 yılında SSCB’nin parçalanmasıyla Orta Asya cumhuriyetleri, bağımsızlıklarını kazanmışlardır.