Geleceğiyle ilgili derin düşüncelere daldığı günlerin birinde, Odessa Limanı'nda gezinen Ruzi'nin aklına çılgınca bir fikir geldi. "Neden şurada duran Türk gemilerinden birine tayfa olarak yazılıp Türkiye'ye gitmiyorum?" diye düşündü. Adımları onu birkaç gündür limanda yükleme yapan Türk bandıralı bir şilebe götürdü. Karşı yaka, Karadeniz'in güneyi, kardeş Türkiye'ydi. Aklına ilkokul yıllan ve "Nogay Öğretmen" geldi. Nogay Öğretmen bazen onları asker gibi yürütür, adımıarına uygun marşlar söyletirdi: "Sol sağ, sol sağ .. . Lenin denen ölse, Lenin denen ölse, Atatürk bizi kurtarsa. " Hüzünle gülümsedi, ağabeyinin kurşuna dizilişini hatırladı.
Ruzi gemiye çıkıp Türk kaptanla tanıştı ve sözü uzatmadan hemen konuya girdi. Türkistanlı olduğunu, Türkiye'ye gitmek istediğini söyledi. Kaptan biraz korkmuş ve tedirgin olmuştu ama ilgi göstermeden de edemedi