Ruzi Nazar: Cıa'nın Türk Casusu

Enver Altaylı

Ruzi Nazar: Cıa'nın Türk Casusu Quotes

You can find Ruzi Nazar: Cıa'nın Türk Casusu quotes, Ruzi Nazar: Cıa'nın Türk Casusu book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
İran masasının başındaki görevli, Tahran'daki CIA görevlilerine böyle bir şeyin tekrarlanmayacağından emin olduğunu bildiriyordu. Ancak ülkesinden kaçan İran şahının ABD'ye kabul edilmesi halinde aynı şeyin bir kez daha olabileceği düşünülüyordu. 21 Ekim 1979'da, Tahran'daki CIA görevlisi William J. Daugherty, merkezden aldığı telgrafı hayretle
Türkiye tarafından kabul edilecek Türkistanlı mülteciler Güney Almanya'da, Augsburg'daki bir kampta Türkiye yolculuğunun başlayacağı günü bekliyordu. Dr. Rahimi ve eşi de zaman zaman bu kampa geliyordu. Ruzi, Dr. Rahimi ve eşinin kampta bulunduğu bir gün CIS subayı Spiegler'in kendisine tahsis ettiği arabay la Augsburg'daki kampa geldi.
Reklam
Ziyaül Hak suikastı
Ruzi, bir sabah Washington'daki evinde sabah kahvaltısını yapmış günlük gazetelere göz atıyordu. Boston' da yayımlanan Christian Science Monitor adlı derginin ikinci sayfasındaki bir fotoğraf dikkatini çekti. Fotoğrafın altındaki kısa yazıda, görüntüdeki kişilerin Kızıl Ordu'dan mücahitlerin safına geçmiş iki ordu mensubu olduğu yazılıydı. Askerlerden biri çavuş diğeriyse erdi. Ruzi, tiplerinden iki askerin de Özbek olduğunu anladı. Hemen gazeteye telefon açıp haberi yazan kişiyle görüştü. Gazetecinin söyleyeceği fazla bir şey yoktu. Fotoğrafları tanıdığı bir Afgan gazeteciden almıştı. Askerlerin hangi mücahit grubun elinde esir olduğu ve nerede bulundukları hakkında en küçük bir bilgiye sahip değildi. Ruzi kararını vermişti. O gençleri bulup Washington'a getirecek ve Sovyetler'e karşı yayımlamakta olduğu İstiklal Bayrağı adlı derginin yazı işleri kadrosunda değerlendirecekti. O eski Kızıl Ordu askerleri hakkında hiçbir bilgi yoktu, ama harekete geçmek için de fazla düşünmedi. Federal Almanya'nın başkenti Bonn'daki görevi sırasında tanışıp yakın dost olduğu bir Pakistanlı vardı; 80'li yılların başında Bonn'da Pakistan elçilik müsteşarıydı. Tam o günlerde Ruzi'nin, Pakistan'ın Roma büyükelçisi olan diplomat dostu, helikopterine yerleştirilen bombanın patlamasıyla bir suikasta kurban giden Pakistan Devlet Başkanı General Ziyaü'l-Hak'ın yeğeniydi. Pakistan'ın en zengin ailelerinden birinin kızıyla evli olan diplomat, Ruzi'yi sever ve sayardı.
Philby ve Penkovsky
İstihbarat örgütleri hedef ülkelerdeki ajanlarını genellikle çıkar karşılığında temin ederler. Ancak inandıkları için, hayatlarını riske atarak ajanlık yapanlar da yok değildir. Bunlar içinde KGB'nin Batı'daki ajanlarından en önemlisi Kim Philby'dir. Philby, 1940 yılında İngiliz Haber Alma Örgütü MI-6'e girdi. 1963 yılında Sovyetler Birliği'ne iltica edinceye kadar 23 yıl hiçbir maddi karşılık beklemeksizin MI-6 ve CIA içinde KGB için ajanlık yaptı. CIA'in Rusya'daki en önemli ajanlarından birisi Albay Oleg Penkovski'ydi. O da yıllarca Kızıl Ordu hakkındaki en hassas bilgileri CIA'ya hiçbir maddi çıkar sağlamadan vermişti. Her ikisinin motifi de inançtı. Philby komünizme, Penkovski çoğulcu demokratik sisteme inanıyordu. Philby kapitalist sistemi, Penkovski komünist sistemi insanlık için tehlike sayıyordu.
Önsöz
Onun kızılelması Türkistan’dır. Onun hedefi Sovyetler Birliği dağılmadan önce Sovyet sömürgesi olan 5 Orta Asya cumhuriyetinin bağımsızlıklarına kavuşmaları ve adı Türkistan olan bu coğrafyada bunların Türkistan Devletler Federasyonu adı altında bir araya gelmeleriydi.
Sayfa 14 - Doğan KitapKitabı okudu
Siz bir defa yazarsınız inanmazlar, iki deda yazarsınız inanmazlar, fakat 3-4 kez onun ajan ve proleterya düşmanı olduğunu yazarsanız artık inanırlar.(lenin)
Reklam
‪Moskova’nın hedefi, Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak, kendi güvenliği için tehlike saydığı bu ülkeyi zayıflatmak ve ortadan kaldırmaktır.‬
Sayfa 362 - Doğan KitapKitabı okudu
Sovyet Cumhuriyetinde yürütülen siyasi takibat tahkikat ve mahkeme işleri konulu emir(stalin) ; 1- tahkikat 10 günde bitirilsin 2-suçlamalar bir oturumda zanlılara tebliğ edilsin 3-mahkeme hemen başlasın 4-şikayet ve itiraza izin verilmesin 5-verilen cezalar hemen infaz edilsin * bu emirler sonucu 1,5 milyona yakın muhalif öldürüldü. Ekim devrimini gerçekleştiren bolşevik komuta kademesi yok edildi
ABDİ İPEKÇİ CİNAYETİ
Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra ortaya çıkan yeni bilgiler ve Batı'ya kaçan eski Sovyet ajanlarının verdiği ifadeler, Papa suikastının ardında Rus gizli servisinin olduğunu açıkça gösteriyordu. O dönemde Polonya'da, Polanya'nın Doğu Bloku'ndan ayrılmak için yapılan çalışmalann arkasında Papa Il. Jean Paul vardı. 80'li yılların başında Polanya'nın Doğu Bloğundan ayrılması Sovyetler Birliği'nin ömrünü kısaltabilir, Sovyetler Birliği çok daha önce dağılabilirdi. Bu tür cinayetlerde büyük devletler maşa kullanır. Papa suikastına karışanların, Abdi İpekçi cinayetine kanşanlarla aynı olması, İpekçi cinayetinin ardında da Rus gizli servisinin olabileceği ihtimalini kuvvetlendiriyordu. Moskova'da birileri, Sovyetler Birliği'nin can çekiştiği dönemde, Türkiye'de bir iç savaş çıkartıp Sovyet devletinin ömrünü uzatmak istemiş olabilirdi. Bugün de Ruzi, Abdi İpekçi'nin öldürülmesinin Türkiye için çok büyük bir kayıp olduğunu düşünüyor.
Mihri Belli
Güçlü bir komünist fikir ve aksiyon adamı olan Mihri Belli, TKP içinde ve Yunan iç savaşı sırasında edindiği tecrübelerden de yararlanarak "Milli Demokratik Devrim" tezini geliştirmişti. Ona göre devrim, Rusya'da olduğu gibi iki aşamalı olarak gerçekleştirilecekti. Birinci aşamada sosyalist Birinci aşamada sosyalist subaylarla işbirliği yapılacak, demokratik bir burjuva devrimi gerçekleştirilecek, ikinci aşamadaysa 1917 Şubat Devrimi'nde Kerenski liderliğindeki demokratların, 1917 Ekimi'nde de Lenin liderliğindeki Bolşevikierin iktidar oldukları gibi, komünist proleter devrimi yapılacaktı. 13 Kasım 1960 tarihinde, Moskova tarafından kontrol edilen TKP'yi Rusya'nın Türkiye'deki beşinci kolu ve bu sebepten Türkiye için büyük bir tehlike olarak kabul eden Türkeş ve arkadaşları tasfiye edilmişti. Milli Birlik Komitesi'nin sol kanadına mensup üyelerinin büyük kısmı, bir yandan tabii senatör olarak siyasi etkinliklerini sürdürmeye çalışıdarken bir yandan da ordudaki sosyalist subaylarla birlikte sol bir darbe için çalışmalar yürütüyordu. Bu dönemde Milli Demokratik Devrim'in teorisyeni Mihri Belli, silahlı bir devrimden yana olan militan gençlik liderleriyle de temas halindeydi. Zamanın MIT Müsteşarı Fuat Doğu, Sovyet realitesini iyi bilen bir istihbaratçıydı. Genç subaylar ve sosyalist aydınlar, Milli Demokratik Devrim'in emperyalizme ve kapitalizme karşı olduğunu söyleseler de, Fuat Doğu böyle bir devrimin Türkiye'yi bir Sovyet uydusu haline getireceğinden emindi.
184 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.