Saadet Tacı) tam gaz devam etmekte. Tam gaz dediysem aldırmayın. Gayet yavaş tüm duyguları yavaş yavaş işleyişleri devam etmekte serimizde.
Bu kitapta birçok gidenden sonra birkaç gelen oldu.
Büyükbabası büyükannesi, annesi, Fazıl amcası vefat ettiler. Yerine Nuran yengesinin erkek kardesi Bihruz, eşi kayınvalidesi çocuğu, Cavidan'ın eşi ve ikizleri Mina ve Sina geldi.
Gelinlik Kız da Feyza'nın başının belası Dağıstanlı Kasım belasındaki tutukluğunun aynısını ikinci kitapta da Bihruz evliliğinde ortaya çıkıyor. Kitabın sonunda Reha (kuzeni) ile olan aşkları süsledi.
Kitapta, yaşanan tüm duygular ince ince işlenmiş durumda, Feyza'nın gelgitleri, evlilik çıkmazları devam etmekte ekstra geçim sıkıntısı ortaya çıktı.
Evlilik çıkmazına düşen tüm genç kızların okuması gereken bir seri olduğunu düşünüyorum.
Ayrıca yıllar önce yok satan bir yazarın kitabının burada hiç okunmamış olması inceleme yapılmamış olması alıntı yapılmamış olması nedeniyle paylaşıyorum bunları.
Ve üçlemenin sonuncusu
Geciken Müjde de sıra... Bakalım bu ağır kanlı seri nasıl son bulacak.
¶
Saadet TacıKerime Nadir · İnkilâp Kitabevi · 198420 okunma
Taksim Belediye Gazinosu'nun Ruf'unda tatlı bir tempo ile genç kanları coşturan dans orkestrası , yer yer renkli ışıkların titreştiğli yarı karanlıkta , başbaşa sevişen veya pistte dönen çiftleri nefis rüyalara daldırıyordu .
Ben kaybolmuş bir insanım ! ... diyordu . « Ruhumu çaldırmışım ... Bir kadavrayım sadece ... İşte bu genç adam o kadavraya sahip olmak istiyor . Bunu bilse , bir bilse ! .. >>
O güne kadar tanıdığı evli erkeklerin eşleri üzerindeki baskıların ; bencil bir zihniyetle , kadını çok defa bir hizmetçi telâkki etmekten öteye varmamalarını ; ona eşitlik hakları tanımak şöyle dursun , en normal hayati ölçüleri bile kendi ellerinde tutmalarını öteden beri hoş görmezdi . « Koca vasfını taşıyanların yüzde doksanını teşkil eden bu tip erkeklerin şu hazin eseri ; maalesef hâlâ beynindeki örümceklerde temizlenip uygarlık ışığına çıkmamış geri kafaların ürünüydü . Kadına bir inekten fazla değer vermemiş , en anlayışlısı bile ona esir gözüyle bakmış olan bir zümrenin mirası ! ..
O kadın, erkekle her alanda eşit haklara sahip olmasına rağmen, kendisini daima ondan korumak ve böylece toplum içinde pasif kalmak zorundadır. Bu korkunç açlık o kadının sosyal bünyede dilediği yeri almasına da hiçbir zaman imkan vermeyecektir.
Feyza artık şunu iyice idrak etmişti ki, yalnız ve genç bir kadın, erkeklerin doymaz ihtirasını açık bir hedeftir. Ona, sahipsiz bir malmış gibi, dileyen, dilediğince el koyma hakkını kendinde buluyor!...
Ve kanunlar, çalınan üç kuruş için bir suçluya hesap sorarken, bu yanda gençliği ve idealleri hayat tarafından çalınan bu zavallılara hiçbir hak tanımıyordu