Merhaba arkadaşlar
Bugün dram ve duygu yüklü bir kitap yorumuyla geldim yine size. Yazarımız abisine ithafen yazmış kitabı.
Kitabın kapağı da adı da çok güzel. Akıcı bir anlatımı var kitabın. Özellikle kitabın sonundaki fotoğraflar beni çok duygulandırdı.
Kitabın konusundan bahsedersem, yazarımız 27 yaşında kansere yakalanan abisinin kanser teşhisi konulduktan sonra yaşananları anlatmış. Kendi ağzından anlatılıyor bize.
Kardeş sevgilerine imrendim. Böyle bir kardeş sevgisi ben görmediğim için belki de çok duygulandım, imrendim hatta kıskandım diyebilirim.
Abdullah Karaköse, ailesi ve çevresi tarafından sevilen birisi. Özellikle yazarımız abisi için çok koşturdu. Onu kanser illetinden kurtarmak için, maddi ve manevi çok çaba sarf etti. Ankara, İstanbul gezdirdi doktor doktor. Ben kendimde hastane de çalıştığım için biliyorum kanser teşhisi konulduktan sonra yaşananlara birebir şahit oluyorum. Ve o hastaların çektikleri acılara da şahit olmak çok üzücü maalesef
Ki kendimde iyi huylu da olsa bir tümör aldırdım. O süreci evreyi çok iyi biliyorum. Çekilen acıları da biliyorum. Endişeyi, insanın elinin kolunun bağlanmasını, doktorlardan medet ummanin nasıl bir şey olduğunu biliyorum. Rabbim kimseye bu acıları yaşatmasın inşallah diyorum ve yazarımızın dediği gibi "Sevdiklerinizin kıymetini bilin, zira yarınlar bazen çok geç olabiliyor" yorumumu sonlandırıyorum