Sabra Davet Eden Hakikat sözleri ve alıntılarını, Sabra Davet Eden Hakikat kitap alıntılarını, Sabra Davet Eden Hakikat en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan biri biyolojik biri de sosyal olmak üzere iki "rahim" içinde şekillenir; anneninki insanın biyolojik gelişmesinin rahmi olurken, aile de insanın sosyal gelişmesinin rahmini teşkil eder.
Müslüman erkek kapitalizme müslüman kadın da feminizme yavaş yavaş teslim oluyor. Kapitalizm islam'ın helal/haram anlayışına, feminizm de kadının evdeki rolüne ve İslâm'ın adalet ilkesinin aksine kadın-erkek ilişkisine eşitlikçi ideolojisiyle meydan okumaktadır.
Dünya katmanında erkek ve ay müzekkerdir, yani aydınlatılandırlar: oysa kadın güneş gibi müennestir. Evde kadın hâkimiyet sahibi olarak bu rolüyle bulunur. Bu hakkı ona sağlayan mahremiyetin uzamıdır. Bundan olacak ki, aslında kadın tesettürle kendini dünyaya kapatmaz, tersine bunu yaparken ayın kendini dünyaya açtığı gibi o da mahrem olana kendini açar.
Bugünün dünyasında giderek egemen hale gelen yeni kültürün veya “küresel episteme”nin anlaşılır sebeplerle dini çoğulculuk üzerinde yoğunlaştığını görmek şaşırtıcı değil. Küresel episteme nin tek bir yol, tek bir norm veya tek bir hakikat olduğu hususunda ısrar etmeyi “putperestlik” tek bir doğru din olduğu fikrine inanmayı totaliterlik ve
Artık bugün "doğu" yok; İslam'ı dışarıda bıraktığınızda doğu olarak tanımlanan yer ve toplumlar dünyaya hâkim yeni bir "politik kültürün" içinde çözülmekteler.
"Müslümanların modernite ile karşılaşması hakikat telakilerini kırılgan hale getirmiş, pozitivist telakki ile kırletmiştir."
Abdurrahman ARSLAN / Sabra Davet Eden Hakikat, s.25 / Pınar Yayınları
"İslâmî düşünce geçmiş bütün tecrübesini; kendini inşa tarzını, muhalifini değerlendirme biçimini, kendisi için seçtiği hedefleri, nasıl bir ütopyanın sahibi olduğunu yeniden tahlil etmek mecburiyetindedir. Yüzleşme içeren bu çaba aynı zamanda onun geçmişte sahiden kendine has olduğunu zannettiği ütopyasının aslında karşı çıktığı "ötekinin" kopyası olduğunu anlamasına ışık tutacaktır.
Modern dünya karşısında Müslümanların sorunlarını çözmek üzere İslam'ı bu şekilde anlama düşünme tarzının Müslümanları zihnen ve sosyal konumu itibariyle getirdiği yerle onların ait oldukları köken arasındaki benzerlik ve farklıLIKlarını anlayabilmek için bu kaçınılmaz görünüyor."
Abdurrahman ARSLAN /Sabra Davet Eden Hakikat s.19 / Pınar Yayınları
Batı dünyası hakim sistemin yerine yeryüzü "ahalisini" farklı değerler ekseninde yeniden örgütleyerek kontrolü daha kolay, kendine göre istikrarlı ve merkezinde kendinin olduğu yeni bir dünya sistemi kurdu.