Sayfa Sayısına Göre Sabra Davet Eden Hakikat Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Sabra Davet Eden Hakikat sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Sabra Davet Eden Hakikat kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İslâmî düşünce geçmiş bütün tecrübesini; kendini inşa tarzını, muhalifini değerlendirme biçimini, kendisi için seçtiği hedefleri, nasıl bir ütopyanın sahibi olduğunu yeniden tahlil etmek mecburiyetindedir. Yüzleşme içeren bu çaba aynı zamanda onun geçmişte sahiden kendine has olduğunu zannettiği ütopyasının aslında karşı çıktığı "ötekinin" kopyası olduğunu anlamasına ışık tutacaktır.
Modern dünya karşısında Müslümanların sorunlarını çözmek üzere İslam'ı bu şekilde anlama düşünme tarzının Müslümanları zihnen ve sosyal konumu itibariyle getirdiği yerle onların ait oldukları köken arasındaki benzerlik ve farklıLIKlarını anlayabilmek için bu kaçınılmaz görünüyor."
Abdurrahman ARSLAN /Sabra Davet Eden Hakikat s.19 / Pınar Yayınları
"Müslümanların modernite ile karşılaşması hakikat telakilerini kırılgan hale getirmiş, pozitivist telakki ile kırletmiştir."
Abdurrahman ARSLAN / Sabra Davet Eden Hakikat, s.25 / Pınar Yayınları
Kabul edelim ki bugün İslamcılığın gelip dayandığı "hattı müdafaa"nın kadınlar için başörtüsü, erkekler için kapitalizm olması onun için bir trajedidir.
Görsel teknolojinin yeni imkanları insan bedenini platonik müdahaleye açık hale getirmiştir; bu da insanı kendi “gerçekliğinden” koparmakta, yeni anlamlara bürünmesini sağlamaktadır. İnsanla ilgili bu dönüşüm “arzu’nun aracılığıyla gerçekleşiyor; fazlasıyla ikna edici güce sahip olan arzu, insanı kolayca dönüştürebilmektedir.
Günümüzde Platonik özellik kazanmış muhayyile için “beden” ve ona ait “arzu”yu “ahlak-bağımsız” bir nitelikte kav ramsallaştırıldığı için birbirlerinden bağımsızlaştırarak ele almak artık irrasyonel olarak görülmektedir; buna rağmen beden dışında yeniden oluşturulma imkânı bulan arzu ve onun yöneldiği ihtiyaç, sanki bedenin onayını almış bir ihtiyaç şeklinde, beden-bağımsız olarak algılanma özelliği kazanmıştır. Böylece arzu aracılığıyla modelleştirilmiş alışkanlıkların ve/veya onların görünür hale getirdiği yaşam biçimlerinin bedene “trasplantasyonu” kolaylaşmaktadır.
‘Arzu bugün yeni kimliğimizin içsel keşfi ve iç benliğimizi kamusal alanda canlandırma biçimini temsil etmekte; her şeyi tüketme isteği olarak bütün toplumsal ilişkileri yeniden kurmaktadır. Kabul etmek istemese de günümüz insanı artık müdahil olmadığı halde kendi dışında oluşturulmuş “arzunun iktidarı” altına girmiştir; bu haliyle kapitalizm sürekli şekilde arzu hâsıl eden bir kaynağın sahibi durumundadır. Buna karşılık insanın, kendinden kaynaklanmadığı halde dışarıdan kendisine “bildirilen” ihtiyaçları, iki zihinli hale gelmiş dolayısıyla platonik özellik kazanmış aklı ile, bunların ne kadar sahici ihtiyaçlar olduğunu sıhhatli bir şekilde değerlendirmemektedir...
Dünya katmanında erkek ve ay müzekkerdir, yani aydınlatılandırlar: oysa kadın güneş gibi müennestir. Evde kadın hâkimiyet sahibi olarak bu rolüyle bulunur. Bu hakkı ona sağlayan mahremiyetin uzamıdır. Bundan olacak ki, aslında kadın tesettürle kendini dünyaya kapatmaz, tersine bunu yaparken ayın kendini dünyaya açtığı gibi o da mahrem olana kendini açar.