Tanrı’nın bilgisi diye bir şeyden söz etmek, Tanrı’nın bildiğiyle ilişkisinden söz etmek anlamına gelir ki, İbnü-l Arabî’ye göre esas mesele budur. Çünkü bilinenden söz etmedikçe bilgiden söz etmek veya kudret yetirilen şeyden söz etmedikçe kudretten söz etmek anlamsızdır. Aynı şeyi bütün nitelikler için düşünebiliriz. Esas sorun, zât ile işlevsiz nitelikleri arasındaki ilişkinin açıklanması değil, bu niteliklerin gerekleriyle zât arasındaki sorunun çözülmesidir. Böylelikle İbnü-l Arabî, kelâma ait zât-sıfatlar sorununu “zât” ile “niteliklerin gerekleri” arasındaki ilişki ekseninde ele almak suretiyle yeni bir alana taşımış, daha doğru bir ifadeyle metafizik düşünceye daha gerçek bir sorun kazandırmıştır. s. 119