Safahat Quotes

You can find Safahat quotes, Safahat book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Günümüz Türkçesi
Bana sor sevgili okur, sana ben söyleyeyim, Ki nasıldır şu karşında duran şiirlerim: Bir yığın söz ki içtenliğidir ancak hüneri; Ne sanat taslarım, çünkü, ne sanatkârım. Şiir için "gözyaşı" derler; onu bilmem, yalnız, Aczimin gözyaşıdır bence bütün eserlerim! Ağlarım,ağlatamam;hissederim,söyleyemem; Dili yok kalbimin, ondan çok şikayetçiyim! Oku, şayet sana bir hisli yürek lazımsa; Oku, zira onu yazdım, iki söz yazdımsa.
Sayfa 25
Eyvah, ıssız kalmış sevgilinin diyarı... Her köşesi andırıyor hüzünlü bir mezarı!
Reklam
Hayır, hayal ile yoktur benim alışverişim. İnan ki: Her ne demişsem görüp de söylemişim. Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek: Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek!
Yazık, bunu anlamak için hayalini kullanmaya Bile vakti yok: Ayrılmış tüm zamanı kavgaya! Insanın, ancak ruh ile durur ayakta insanlığı; O ise bedeninin arzulanna hizmet ediyor devamlı; Eğer ruhunu yüceltmeye de firsat bulabilseydi. Anlardı belki o zaman hayatın gerçek gayesini. Bir anladığım varsa şudur: Bu âlemi yaratan, Yaratılış kalıversin diye bir çözülmez düğüm, Daldırmada insanları hayatın ihtiyaçlarına, Döndürmede zihinleri bambaşka bir yana. Ömrün bir yandan şimşek hızıyla geçip gitmesi, Diğer yandan bitmez tükenmez geçim endişesi, Göstermede Yaradan'ın maksadını açık açık... "Kimden kime şikayet edelim biz de şaşırdık!"
Bakarsın her taraf karanlık, ancak bu karanlık ışık saçmakta!
Reklam
Ya Rab o ne bereket, coştukça coşan! Ya Rab o ne gece, nuruyla aydınlığı boğan! Ya Rab o ne göz kamaştıran nurlar! Ya Rab o ne güzellik ki parıl parıl parlar!
Kalkar, gezerim garip ve yalnız; Bir yer bulurum sakin ve ıssız.
Bir şahsa esir olmayı koskoca bir millet, Yanılttığın için mi ya Rab sanıyor kendine devlet? Saldırgan bir zulüm kılıcı, dünyayı yakıp yıkmaya Ya Rab senin emrinle mi kalkışıyor böyle vurmaya? Zalimlere kahrın o kadar verdi ki meydan; "Mutlak adalet sahibi yok" diyecek ümitsizce vicdan! Yerden çıkıyor göklere kıvılcım saçan ahlar, Gökler ediyor yalnızca bu inleyişleri tekrar! Bir yanda yanar yuvası binlerce evi yıkılmışın, Bir yanda söner pırıltısı milyonlarca gencin. Kalmış eli böğründe felakete uğramış anneler; Evladını gömmüş kara topraklara, inler. Ağlar bir yanda bir sürü talihsiz insan, Ki ekmek parası için olmuş namusundan. Bir yanda, binlerce boynu bükük yetim bekler; Sığınacak yer arıyor yuvası bozulmuş aileler! Şikayet etmekte mazlum, zalim ise artık pişman; Öldürdüğünün kanlı gözyaşlarında boğuluyor o kan akıtan! Hastayı, felakete uğrayanı, çıplağı, yoksulu, Felçliyi, sakati, miskini, düşkünü, Gaddarı, acı çekeni, mahkumu, tutsağı Yazık, şu hadsiz hesapsız topluluğu Sergilemekle un kazanan dünya sahnesi Ilahi, sana kanlı bir seyir gibi gelmez mi?
Sayfa 49
Ey gece, gündüzün olmasaydı... Ey neşe, humarın olmasaydı! Bu güzel uykudan uyanmasaydım; Dünya var imiş inanmasaydım!
Reklam
Günümüz Türkçesi
Amaçlanan yere varamazsın uyanmazsan eğer... Var mı bak, yollarda uyanıklardan eser?
Duygusuz olmak kadar dünyada lâkin derd yok; Öyle salgınmış ki mel'un: Kurtulan bir ferd yok!
Kalbinde bir ümit ki yıldız gibi parlar. İmandır o cevher ki ilâhi ne büyüktür... İmansız olan paslı yürek sinede yüktür!
Sayfa 51 - Beyan Yayınları/Günümüz TürkçesiKitabı okuyor
Şaşkınlık karanlığına düşmüş, batıp çıkarken ümit, Önünde rehber olan meşalem, hayalindir.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.