...
Zira feryat eder sefalete düşmüş bunca insan;
Onların çığlıklarıyla dolar boşlukta her yan.
Ya Rab, yüreklerdeki bu ses dinmeyecek mi?
Senden çığlıkları dindirecek bir emir inmeyecek mi?
Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem;
Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bîzârım !
Oku, şâyed sana bir hisli yürek lâzımsa;
Oku, zîrâ onu yazdım, iki söz yazdımsa.
Yazık, bunu anlamak için hayalini kullanmaya Bile vakti yok:
Ayrılmış tüm zamanı kavgaya! Insanın, ancak ruh ile durur ayakta insanlığı;
O ise bedeninin arzulanna hizmet ediyor devamlı;
Eğer ruhunu yüceltmeye de firsat bulabilseydi.
Anlardı belki o zaman hayatın gerçek gayesini.
Bir anladığım varsa şudur: Bu âlemi yaratan,
Yaratılış kalıversin diye bir çözülmez düğüm,
Daldırmada insanları hayatın ihtiyaçlarına,
Döndürmede zihinleri bambaşka bir yana.
Ömrün bir yandan şimşek hızıyla geçip gitmesi,
Diğer yandan bitmez tükenmez geçim endişesi,
Göstermede Yaradan'ın maksadını açık açık...
"Kimden kime şikayet edelim biz de şaşırdık!"