Narnia serisini genel anlamda oldukça seviyorum ve bu kitabını da fazlasıyla sevdim. Gerçekten çok eğlenceli ve güzel bir kitaptı. Fantastik ve çocuksu kitapları sevenler için çok güzel bir seçenek olduğunu düşünüyorum. Herkese de tavsiye ederim...
Prens Caspian Narnianın Kralı olmasından 3 yıl sonra -bizim dünyamıza göre 1 yıl sürmüştür- Miraz'ın Issız Adalara gönderdiği 7 Lordu bulmak için Bastıbacak ile birlikte Şafak Yıldızı isimli bir gemiyle yolculuğa çıkarlar. Bastıbacağ'ın asıl istediği Aslanın ülkesini bulmaktır. Bu yolculuğa daha sonra Lucy, Edmund ve kaba kuzenleri Eustace
Lucy ve Edmund, kuzenleri Eustace'ı ziyarete gelmek zorunda gelirler. Eustace ile pek iyi de geçinememektedirler. Birlikte oyun oynanarken Narnia'a çağrı gelir ve Eustace'de onlarla beraber Narnia evrenine gider. Caspaian, amcası zamanında uzaklaştırılan 7 lordu aramak için Şafak Yıldız'ı gemisi ile belki de çoğu kişinin cesaret edemediği veya ismini duymadığı yerlere gitmek için yolculuğa çıkar. Bu yeni macerada güvenebileceği ve yardımına ihtiyaç duyduğu arkadaşları arasında Lucy ve Edmund'da ve sürpriz Eustace de vardır. Yolculukta sırasında hem gülüyorsunz hem de duygulu anlar yaşıyorsunuz. Eustace'ın karakteri ayrı bir tat katmış.
Bilinmeyen denizlerde, Dünyanın sonuna kadar süren bir macera..
Akıcı, heyecanlı, macera ve büyü dolu bi hikayeydi. Edmund ve Lucy için yeni macera olurken artık son yolculukları olacağını kim bilebilirdi ki? Serinin kalan iki kitabında ne olacağını merak ediyorum. Aslan her zaman ki gibi muazzam varlığıyla maceraperestlerin yanındaydı. Yeni yerler keşfedildikçe, büyüler ortaya çıktıkça heyecan sürekleniyordu. Serinin en güzel kitabı olabilir; Aslan, Cadı ve Dolaptan sonra tabii...
Eustace çok gıcık bir karakter olduğu için başlarda odaklanmakta zorlandım. Lucy ve Bastıbacak sayesinde okumaya devam ettim. Genel olarak çok olaysız, durağan bir kitaptı.
--------
Son kitabi bitirerek seriye veda ettim. Uzulerek beklentimin altında kaldığını belirtmek istiyorum. Aslan cadi ve dolap haricindeki diğer kitaplar vasatti. Sanki bir alt metin var da ben anlamiyormusum gibi hissettim. Bu da bana zevk vermedi maalesef ki...
Şafak yıldızın'nın son yolculuğu...
Serinin 5. Kitabını da bir kenara bırakmışken aklımda hâlâ taze olan imgelerle bir iki şey yazmak istedim. İlk olarak hikayenin nereye gittiği bende merak uyandırmaya başladı. Ana karakter diyebileceğimiz 4 kardeş (ki ana karakter demek doğru olur mu emin değilim sonuçta ilk kitapta yoklar ve 2. Kitap hariç konu hep başka şeyler etrafında döndü.) Hikayeden git gide uzaklaşıyor. Büyümeleri sebebi ile Edmund ve Lucy narniaya geri dönemeyeceklerini öğrendiler ve Lucy kuzeninin dönüp dönmeyeceğini sorduğunda cevap alamadı. Tahminime göre bir sonraki kitap kuzen hakkında olacak.
Eksik olarak nitelendirebileceğim şeyler var. Mesela birçok okuyanın da rahatsız olduğunu belirttiği nokta olan hayvanların yokluğu. Büyü yine mevcut ancak bastıbacak hariç bir hayvana rastlamıyoruz bu kitapta. Bastıbacak ile Eustace diyalogları keyifliydi. Eustace'in ejderha olduğu kısımları ve gemiye ilk geldiğindeki o bilmişliklerini, britanya konsolosluğunu sormasını vs keyifle okudum amcak yine de daha çok hayvan olmasını dilerdim. Filmleri izleyip kitapları okumaya karar veren biri olarak filmlere çoğu detayın eklenmediğini gördüm. Kendimce bunun görsel efekt gibi gerekliliklerin maliyetli olmasına yordum. Bence Lord Of the Rings gibi bir bütçe veya imkan ile çekilmiş olsaydı şahane görüntüler çıkabilirdi.
Severek okuduğum serinin bitmesine 2 kitap kaldı şuana kadar hepsine puanım 10du ancak bu kitaba puanım 9 :( kötü denemez hatta harita detaylarıyla vs ilgimi çeken yanları oldu ancak hikaye devamlılığı açısından çok besleyici bulmadım. Kalan son 2 kitabın daha keyifli olması dileğiyle.
İlk kitabı okuyunca bu seriyi çok seveceğimi düşünmüştüm. Çocuklar farklı dünyalar keşfetmeye başlamışlardı ama Narnia’yı buldukları an keşifleri bitmişti. Sonraki kitaplarda da sürekli savaş okumaktan sıkılmıştım. Bu kitaba da hevessiz bir şekilde başladım ama okudukça fark ettim ki ilk kitapta doyamadığım keşif hissi bu kitapta fazlasıyla vardı. Çocukların uğradığı her yerde acaba bu adanın özelliği ne diye heyecanla okudum. Bundan sonraki iki kitabın konusunu bilmiyorum ama bu kitap bana seriye devam etme hevesimi geri getirdi.
Sanırım en çok beğendiğim kitap bu oldu. İçinde yolculukların olduğu, bilinmeyen yerlere yapılan keşifler beni hep kendine çekmiştir. Her gidilen yerde yaşanan garip olaylar gerçekten hoşuma gitti. Bu kitap bana biraz olsun Bitmeyecek Öykü’yü anımsattı.
Eğer sizde benim gibi fantastik- bilim kurgu türü kitapları seviyorsanız Narnia Günlükleri baya hoşunuza gider . Serini ilk kitabında en küçük kardeşin bir dolaba girmesiyle macera başlar.
