Kalbim yine uyanamadı gafletin zevkine dayanamadı Bazı demler alırız işaret, hem de çok güzel beşaret. An kabulümüz ederiz, lakin bêlâ sözünü her vakit yeriz.
Gözüm yaşı Hak'tan gayrisi için akıyor, ama hep vaslına nail olanlara bakıyor. Ne ola Ey Allah'ım! Bu kulun çok büyük biri mücrim. Elbet yoktur katında ecrim.
Yedi kat göğe erişse avazım, karıncalar duysa niyazım, taşa tutsarlar beni, kâş-ı heraba atsalar beni ne olur ki. Tükenmiş aşk çölünde serabım, mahdud-u alemde harabım, mahbubun verdiği kadeh de bitmiş şarabım.
Ah Zavallı ruhum neler etti sana azgın güruhum. Davet ederken sırat-ı müstakime erenler, ardından gittiklerim ise yoluma tuzak gerenler. Ahhh ruhum, ızdırabını duyurabilir ise taa derinlerim, ol vakit Ferman-ı Bâri ile serinlerim.
Şair kimseler bir sahife ile bulurken O'nu, kitaplar önümde dururken ben göremedim sonu, tomarlarca bilgiyi okudum ve ezdim, hakikatın üzerinde arsızca gezdim.