Denizden yeni çıkmış gibi oluyorum
Sen gülümseyince
Her yanım ıslak mavi.
Bir su gibi sesine dökülsem
Ve ellerim bir avlu olsa ruhunda.
İmgeler deryasından sana.
Gümüşten bir kayık yapsam
Ve birlikte açılsak gecenin ağzına..
*Engin TURGUT
Bilirsin şiirimdir aşkın gözündeki yaş,
Bu bellekte yaşayan odur en sonsuz coşku!
Kim ne derse desin, ben hep şiiri seçtim:
Geçmişten geleceğe hiç yanıltmayarı doğru!
Hep
çocukların öldüğü o yerde
yanar ateşten yüzleri
gecenin, kendi gizinde yapayalnız -
Ve kim tanır ölümün
gönderdiği yol işaretlerini:
Yaşam ağacının kokusunu..
Zalim düşmana bağırdım,
Ey Filistin, senin adına:
"Ölürsem, ey böcekler,
vücudumu didik didik edin!"
Karınca yumurtasından,
kartal çıkmaz hiçbir vakit.
Yalnız yılan çıkar zehirli yılanlardan!
Uykuya dalarken.
annesinin mutlu masallarıyla.
Uyanırken babasının acı öyküleriyle,
büyüyen çocukluğunuz için.
Şimdilerde aşk;
Kanamalı bir hasta için yara bandı yalnızca..
Şiir bir soluk işidir. Uzun şiir ya da kısa şiir, böyledir bu. Şair, küller arasında bir kıvılcım bulmuşsa üfler de üfler onu, soluğu kesilene değin. O kıvılcımı ateşe dönüştürdüğü zaman anlar ki şiir vardır.
Şiir, çok gizli bir kanamadır..
Bir çığlık oturur bende.
Geceleri çırpınır uçar
Çengelleriyle, seveceği bir şey aramaya.
İçimde uyuyan bu karanlık şey
korkutur beni;
Bütün gün hissederim onun yumuşak,
tüylü dönüşlerini, kötülüğünü..
bir saklı kapı gözlerin
açılırken akşamları
taş uykusundan uyanmış
solgunluğuna senin
(..)
benimle gel
inildeyen geceye
bir kirpidir aşk
kışı kalbimde geçirir..