Nasıl ki galip biri düşmanını yeterince ezmediğini hissederse, şiir de okuyanda yeniden okuma isteği bırakıyorsa, yani şiirde elde edilmiş amaç yeterince duyumsanmıyorsa iyi şiirdir.
Çok zengin uyaklar ve uyak yokluğu, yolculuklar, sokak ve dükkan tabelası isimleri, duruşma konuşmaları (Meclis), argo dil, Ekvator'un öte yanında olup bitenler, beklenmedik patlamalar, düşsel durum, umulmadık sonuçlar, sözcük ve düşünce çağrışımları, işte yeni anlayış. Düşmanlarımız «tutarsızlık» diyorlar. Peki neden en büyük çağdaş şairler kesin olarak taklit edilemiyor? Çünkü onlar duygu ve düşünce birliğine sahipler. Çağdaş şiir, alanında bir kanıttır ve önemli olan yalnızca şiirdir. Her sanat kendi kendine yeterlidir.
Lirizm, uyumlu bir anlatımı beslemeye hazır, duygu olmadan duygunun, düşünmeksizin düşüncenin bir durumudur.
Öyleyse içten gelen sözcüklere lirik denir.
***
Lirizmin gerçeği denetlenmiş bir çılgınlıktır.
Rockfeller'e varlığını nasıl oluşturduğunu sormuşlar. O da: «Dokunduğum nesnelerin her biriyle nasıl zenginleşeceğimi araştırarak» diye yanıtlamış. Şiir ve edebiyat için de geçerlidir bu.