"Senin için gelirdim. Yürüyemeseydim bile sürünerek gelirdim. Ne kadar yaralı olursak olalım oradan birlikte savaşarak çıkardık. Bıçaklar çekili. Ateş ederek. Çünkü biz böyleyiz. Mücadeleyi asla bırakmayız."
"Senin için gelirdim," dedi ve İnej'in ona attığı temkinli bakışları görünce tekrar söyledi. "Senin için gelirdim. Yürüyemeseydim bile sürünerek gelirdim. Ne kadar yaralı olursak olalım oradan birlikte savaşarak çıkardık. Bıçaklar çekili. Ateş ederek. Çünkü biz böyleyiz. Mücadeleyi asla bırakmayız."
Muhasebe defterinin sayfalarını hızlıca karıştırıp, "İnsanlar yolda yürüyen, bastonuna yaslanmış bir topal gördüklerinde hissederler?" dedi. Wylan başını çevirdi. Kaz sakatlığından bahsettiğinde insanlar hep bunu yapardı, o kendinin ne olduğunu ya da dünyanın onu nasıl gördüğünü bilmiyordu sanki. "Acıma hissederler. Şimdi, benim geldiğimi gördüklerinde ne düşünürler?"
Wylan'ın ağzının kenarı kıvrıldı. "Yolun karşı tarafına geçmeyi."
Kaz defterleri kasaya geri fırlattı. "Okuyamadığın için zayıf değilsin. İnsanların, zayıflığını görmelerinden korktuğun için zayıfsın. Utancının senin kim olduğunu belirlemesine izin veriyorsun..."