Şair Evlenmesi edebiyatımızın yazılı ilk tiyatrosu. Dönemin karakterlerini, yaşanılan olayı o kadar net işlemiş ki Şinasi 21. yyda bile göze batan bir durum yok eserde.
Oyunumuz bir durum üzerine kurulu: Müştak Bey aşık olduğu Sakine Hanım ile sonunda evlenir. Bundan sonra dünyanın en mutlu insanı olacağını sanarken büyük bir oyuna kurban gittiğini anlar.
Oyun tek perde olduğu için olaylar çok hızlı gelişiyor ve bir anda her şey çözüme kavuşuyor. Ben oyunu çok sevdim, ileride bir tiyatro sahnesinde izlemeyi de çok isterim.
Ama gelelim beni en çok etkileyen yere, eserin nasıl günümüze ulaştığına: Şair Evlenmesi, Tercüman-ı Ahval gazetesinde yayınlanıyor. Yayınlandığı dönemde kimse tarafından ilgi gösterilmeyen bu eser, Şinasi'nin vefatından sonra Selanikte Mehmed Tayfur Efendi adında bir kitapçı tarafından fark ediliyor ve tekrar basılıyor. Tabi kimse inanmıyor Mehmed Efendi'ye. Kendi eserinin okunsun diye Şinasi tarafından yazıldığını iddia ediyor deniliyor. Sonra gazetenin sayıları yayınlanıyor ama Şair Evlenmesi o dönemde de ne okunuyor ne de sahneleniyor. Meşrutiyetin ilanından sonra sahnelenen eser sonunda hak ettiği üne kavuşuyor. Eserin bu kadar yıl bir köşede kalması ama sonunda edebiyatımıza kazandırılması çok etkiledi beni. Umarım değerini bilemediğimiz her eserimiz, sanatçımız Şair Evlenmesi kadar şanslı olabilir.