Şairin Şairleri

A. Ali Ural

Şairin Şairleri Posts

You can find Şairin Şairleri books, Şairin Şairleri quotes and quotes, Şairin Şairleri authors, Şairin Şairleri reviews and reviews on 1000Kitap.
"Hayat Kısa Kuşlar Uçuyor" diyor Cemal Süreya, Aziz Mahmud Hüdayi'nin kapısını dört yüz sene sonra tekrar çalarak. Ne demişti Hüdayi: "Günler gelip geçmekteler / Kuşlar gibi uçmaktalar." Kuşlar uçuyor, fakat hangi kuşlar! Şairin "Kehanet 1985" adlı kısa şiiri cevaplasın sorumuzu: "Lokman şair senin hayatın / Yedi kırlangıcın hayatı kadar / Altısını ardı ardına yaşadın / Bir kırlangıcın daha var!" Kırlangıçtan söz ediyor şair. Ömür birimi yapıyor onu. Yedi kırlangıç ömrü yaşayacağını düşünüyor. Bir kırlangıç ömrü dokuz yıl hesabına göre. 1985 yılında altı kırlangıç ömrü yaşadığını geride bir kırlangıç ömrü kaldığını varsayıyor. Bu matematiğe göre dokuz yıl daha yaşayacaktır şair. Heyhat! Bir gün sekiz yıl yaşadığını öğreniyor kırlangıçların ansiklopediden. Önce üzülüyor. Sonra sekiz sene hesabıyla bir sene önce ölmem lazımdı, ölmedimse, kırlangıç hesabından da, kurtuldum, diye teselli ediyor kendini. Fakat şairlerin ömür hesapları tutmuyor. "Otuz Beş Yaş"ı yolun yarısı olarak gören Cahit Sıtkı Tarancı da yanılmıştı tahmininde. 9 Ocak 1990 sabahı bir göçmen kuş olduğunu hatırlıyor kırlangıç ve göçüyor Cemal Süreya dünyadan.
Şair Cemal Süreya "Sizin hiç babanız öldü mü? / Benim bir kere öldü kör oldum" diyerek bütün baba acılarına kızgın bir demir soktuğunda henüz babası ölmemişti. Oysa annesi o yedi yaşındayken hayatını kaybetmişti.
Reklam
Kalabalığa uymak dengesini bozuyordu insanın. İnsan her şeye rağmen kendisi olmalıydı. "Aşkım da değişebilir gerçeklerim de," diye haykırabilmeliydi düşme riskini göze alıp.
Birörnek giyimler, birörnek şarkılar, birörnek aşklar. Uçaklar, radyolar, sinemalar durmadan bizi birbirimize benzetmeye çabalıyorlar. Kişiliksiz bir yaşamayı baştacı ettik !... -Turgut Uyar-
İnsan olmak hâlden hâle geçmekti belki de ...
Binlerce yıllık bir tarih örsünde dövüle dövüle, bir coğrafya imbiğinden süzüle süzüle değer almış nice erdemliliklerimizi, gide gide boş, gülünç özentilere kurban ettik. Durmadan iç zenginliği verdik, şatafat aldık. Ahlâk güzelliğini makyajla değiştik... Ahmet Muhip Dıranas
Reklam
Sevdiğim insanlara kızabilirdim, Eğer sevmek bana Mahzun durmayı öğretmeseydi... -Orhan Veli-
Çocuğa daha ilk mektepten güzellik zevki aşılanmalıdır. Güzelden zevk almaya başlayacak çocuk, yavaş yavaş güzeli kendi aramaya başlar. O zaman çocuğa doğru yolu göstermek ve bir kere hakiki güzeli bulduktan sonra, ona güzelin mertebeleri arasında en zevkli seyahati yaptırmak lazımdır.
Ziya Osman SabaKitabı okuyor
Orhan Veli "dile vurgundur", Türkçenin her iklimine vakıf. Çingene kızı gibi fal bakabilir, balıkçılar gibi sayabilir ne varsa denizin altında, denizin üstündeki rüzgârları da anar isterseniz tek tek. Kalem efendisi gibi de konuşur bıçkın delikanlılar gibi de. Türküleri yöre ağzıyla okur dahası ayak üstü Karagöz de oynatabilir. "Huu" diye dalar arkadaşlarının arasına Karagöz edasıyla. Şaşırtmayı sever insanları. Herkesin unuttuğu tarihleri o hatırlar. Bütün tanıdıklarının telefon numaraları hafızasındadır. Melih Cevdet Anday'a soracak olursanız, üç yüz baharat, altmış kadar balık adını söyleyebilir arka arkaya. Ankara'da gittiği lokantalardaki bütün garsonları adlarıyla tanır. Kundura boyacılarına isimleriyle hitap eder. Kalem tutuşu da kendisine hastır merhaba deyişi de. Tarancı'ya göre "Kâmil İnsan"dır, Sait Faik'e göre "Çelebi."
Bir insanın kendisi olabilmesi için kendisinden başka kimseye benzememesi gerekiyor. Akif: "Bir işte sebat eden, ısrar ve devamlılık gösteren kimse." Sözlüğün açtığı kapıdan girdiğimizde karşımıza şu resimler çıkıyor: Akif iyi bir güreşçi; nefsini yeniyor önce, sonra Çatalca'da rakiplerini. İyi bir yüzücü; Boğaziçi'ndeki yüzme yarışının tartışmasız galibi. İyi bir mücadeleci; Etlik Bağları'ndaki taş atma yarışında dokuz kere berabere kaldığı rakibini onuncu da yenen. İyi bir dilci; Mithat Cemal'e göre altı yedi Türkçe biliyor: "Divan Türkçesi", "Tekke Türkçesi", "Medrese Türkçesi", "Tanzimat Türkçesi", "Servet-i Fünun Türkçesi" ve "Ev ve Sokak Türkçesi". Yalnız Türkçe değil, Arapça, Farsça ve Fransızca da biliyor. İyi bir okur: Bir eserden öğrenebileceği her şeyi layıkıyla öğrenmeden eseri elinden bırakmıyor. İyi bir talebe; okul birinciliğini Ermeni bir öğrencinin alacağını duyunca günlerce ders çalışarak geçiyor onu. İyi bir istihbaratçı; Teşkilât-ı Mahsusa tarafından Berlin'e, Necid Çölü'ne ve Lübnan'a gönderiliyor. İyi bir direnişçi; Sebillürreşad dergisini işgale karşı direnişin bayrağı yapıyor.
118 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.