Bu seri gerçekten benim için tam bir safe place. Yormadan, uzatmadan başlaması ve bitmesi çok hoşuma gidiyor. Gün içinde edit yapmaya mola verip geceleri uyumadan biraz okuyarak bitirdim. Özellikle yoğun günlere, haftalara ve aylara çok yakıştığını düşünüyorum.
Sergei'nin hikâyesini de sevdim. Erkek karakterimizin geçmişte yaşadıklarını öğrendikçe gerçekten üzüldüm, Angelina'nın Sergei'ye olan yaklaşımı da içimi sıcacık yaptı. Yan karakterlerin de kurguya dahil olduğu kitapları çok seviyorum. Bu özellikle bir hayvansa daha çok hoşuma gidiyor. Sergei'nin köpeği Mimi ile olan her sahneyi çok sevdim.
Şu an için seri sıralamasında ilk üç kitapta en beğendiğim ikinci kitap. Sonrasında bu, yani üçüncü kitap en sonda da ilk kitap yer alıyor. Bakalım dördüncü kitap ile bu sıralama değişecek mi?