Kara Ölüm'den Günümüze

Salgınlar ve Toplum

Frank M. Snowden

Salgınlar ve Toplum Posts

You can find Salgınlar ve Toplum books, Salgınlar ve Toplum quotes and quotes, Salgınlar ve Toplum authors, Salgınlar ve Toplum reviews and reviews on 1000Kitap.
Zırvalık
Anthony Petro'nun 2015 tarihli After the Wrath of God: AIDS, Sexuality, and American Religion [Tanrı'nın Gazabından Sonra: AIDS, Cinsellik ve Amerikan Dini] kitabında açıkladığı gibi, bu Hıristiyanlar hastalığın ahlaki bir afet olduğunu söyleyen şahsi kanaatlerini öne çıkarmak için, HIV'i viral bir rahatsızlık olarak ele alan biyomedikal anlayışın ötesine geçiyorlardı. Bu görüşün yarattığı doğal sonuç, salgına karşı alınan halk sağlığı önlemlerinin sadece hafifletici çareler olabileceğiydi. Hastalığı yenmenin gerçek aracı, yazarların ahlaki önceliklerini hayata geçirmekti: Bundan sonra evleninceye dek cinsellikten uzak durma ve heteroseksüel, tek eşli ilişkilere sadık kalma.
Sayfa 571
Alan Turing
Britanya'da yakıcı bir örnek olarak Alan Turing, bize geniş bir yaygınlığa sahip homofobik tutumların ne kadar zehirli olduğunu hatırlatmaktadır. Turing İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerin Enigma aygıtının kodlarını kırmada yardımcı olmuş ve bu sayede Müttefik güçlerine bağlı sayısız askerin hayatının kurtulmasından sorumlu matematik dehasıydı. Ülkesi tarafından onurlandırılmak yerine, Britanya'nın 1952'de çıkardığı homoseksüellik karşıtı “kamusal ahlaksızlık" kanunları doğrultusunda tutuklandı, yargılandı ve mahkum edildi. 1954'te intihar etti.
Sayfa 567
Reklam
HIV
1982'de yeni hastalığa Gay-Related Immune Deficiency (GRI D) ismi verildi ve alaycı bir biçimde "gay vebası" olarak anılır oldu. Nüfusun genelinde yaygın olduğu ve öncelikle heteroseksüel olarak aktarıldığı Afrika'da hastalığın epidemiyolojik örüntüsü dikkate alındığında her iki terim de açık bir şekilde hatalıydı. Fakat ABD bile sağlık otoriteleri hastalığa yakalanmış kişilerden yaklaşık yarısının gey olmadığını zaten bilmekteydiler. Kuzey Amerika'da hasta lik hemofili hastalarını, eroin kullanıcılarını, Haitili göçmenleri ve homoseksüelleri etkilediğinden, alternatif olarak "4H hastalığı" denmesine sebep oldu. Daha sonra 1984 yılında sorumlu patojen yeniden isimlendirilerek HIV, insan bağışıklık yetmezliği virüsü adını aldı.
Sayfa 567
AIDS Teşhisi Konmuş İlk Vakalardan Biri
Geriye dönük bir taniyla AIDS teşhisi konmuş ilk vakalardan biri, 1964'te Kongo'ya çalışmaya gitmiş Danimarkalı Cerrah Grethe Rask'ti. Cerrahi eldivenlerin olmadığı bir kır hastanesinde yıllarca çalışmış ve bundan dolayı ameliyatları çıplak elle yapmıştı. Rask 1976'da hasta düştü, olağanüstü koşullar altında ülkesine geri yollandı ve 1977'de Pneumocystis Pnömonisi'nden öldü. Arkadaşlarına göre enfeksiyonu cerrahlıktan ayrı bir yolla kapma ihtimali hiç yoktu çünkü dini nedenlerle evlilikten uzak duran biriydi ve tüm yaşamını çalışarak geçirmişti.
Sayfa 564
Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıkların Kadınlar Üzerindeki Etkisi
Birçok toplumda kadınlar seks yapmaya erkeklerden çok daha genç yaşlarda başlamışlardır. Ayrıca eğitime erişimleri daha azdır. Bu cinsel yolla aktarılan tüm hastalıklar için büyük bir risk faktörüdür. Küresel düzlemde ilkokulu bitirmemiş kadınların daha fazla eğitim almış kişilere kıyasla AIDS'e yakalanma ihtimalleri iki kat daha yüksektir. Kadınların eşitsizliği de önemli bir rol oynar çünkü sık sık kadınların partnerleriyle güvenli seks pratikleri talep edemedikleri veya istemedikleri cinsellik tekliflerini reddedemedikleri durumlar yaratır. Ortalamaya bakıldığında cinsel partnerleri daha yaşlı, daha güçlü, daha eğitimli ve kadınların finansal araçlarını kontrol etme ihtimali daha yüksek kişilerdir. Ayrıca kadınların yoksullaşma ihtimallerinin daha fazla olması onları ticari seks endüstrisine iter. Bu kadınların orantısız şekilde temsil edildikleri bir alandır ve bu yüzden HIV/AIDS riskine çok daha açıktırlar.
Sayfa 539
Lentivirüs olarak sınıflandırılan HIV, özellikle beden içindeki seyrinde çok yavaş hareket eder. Bu uzayan gecikme süresi, durumlarından habersiz olan enfekte insanların, yıllar boyunca sağlıklı görünebilmeleri ve cinsel olarak aktif olabilmeleri demektir.
Sayfa 536
Reklam
AIDS'in Aktarımı Üzerine
Maymun veya kuyruksuz maymunlarla insan arasındaki türsel bariyerin nasıl aşıldığı bir kestirim meselesidir. Popüler teorilerden biri Edward Hooper'in 1999 tarihli The River: A Journey to the Sea of HIV and AIDS [Nehir: HIV ve AIDS'in Kaynağına Yolculuk] kitabında ortaya attığı teoridir. Hooper'in fikrine göre bu firu 1958'de Afrika'da oral polio aşısıyla yapılan yaygın testler sağlam Ahlaken sorgulanmaya açık biyomedik araştırmaların üçüncü dünyada yapılmasını hedef almakta ve araştırmacıların Nobel Öd almak için gösterdikleri yersiz aceleyi AIDS'in gelişimine sebep olmakla eleştirmekteydi. Hooper bu sonuca ulaşırken, John Snow daha önce yaptığı kolera çalışmalarını model almış kapsamlı epidemiyolojik araştırmalar yapmıştı ama bulguları tamamen koşulları bağlıydı. Alternatif popüler teoriyse, HIV'in enfekte olmuş vahşi hayvan etlerinin, özellikle Orta Afrika'da şempanze ve Batı Afrika maymun etlerinin yenmesiyle insanlara aktarıldığını söylüyordu.
Sayfa 534
AIDS pandemisi, maymunlarda ve kuyruksuz maymunlarda simian bağışıklık yetmezliği virüsü olarak bilinen bir rahatsızlıkta mutasyon yaşanmasıyla başladı. Bu mutasyon virüsün zoonoz örneğine dönüşmesini sağladı. Yani türsel sınırları aşıp hayvandan insana geçen bir hastalık oldu. Bu mühim hadisenin ilk ne zaman yaşandığını bilmemiz imkânsız ama mevcut hipotezlerden birine göre, 1930'lu yıllar kadar eskiye giden ve hiç tespit edilememiş izole vakalar vardı. İnsandan insana istikrarlı bir aktarımın gerçekleşmesi, yeni açığa çık mış Human Immunodeficiency Virus (HIV) modern kariyerine başlaması 1950'lerin başından önce olmadı.
Sayfa 533
Karantinanın Kökeni
Italyanca quaranta (kırk) sözcüğünden hareketle "karantina" ismini almış olan bu tutukluluk dönemi, halk sağlığı stratejisinin çekirdeğini oluşturmaktaydı. Süresi Hıristiyanların Kutsal Metinlerine dayanmaktaydı çünkü Eski ve Yeni Ahit'lerde 40 sayısına arinma bağlamında birçok kez gönderme yapılıyordu: "Yaratılış"ta 40 gün ve 40 gece süren sel, ıssız ve çorak topraklarda 40 yıl dolaşan Israilliler, On Emri almadan önce Musa'nın Sina Dağı'nda 40 gün geçirmesi, İsa'nın 40 gün ayartılmaya çalışılması, Isa'nın dirildikten sonra havarilerle geçirdiği 40 gün ve 40 günlük Paskalya orucu. Aldığı bu dini onayla, geminin gövdesini, yolcuları ve mürettebatının vücutlarini ve taşıdığı kargoyu arıtmak için 40 günün yeterli olduğu düşünülmekteydi. Tüm öldürücü buharlar zararsızca dağıtılıyor ve kent kurtulmuş oluyordu. Diğer yandan karantinanın Kutsal Kitapla bağlantısı, idarenin katı tedbirlerine gösterilen itaati pekiştiriyor ve dehşete kapılmış bir kenti ruhsal olarak rahatlatıyordu.
Sayfa 112
Yoksa?
Ayrıca Tanrı'nın yatıştırılması mükemmel ve kusursuz bir kurban gerektirdiğinden, Sebastian çoğu kez alabildiğine yakışıklı, atletik ve güzelliğiyle cazibesini artırmış çıplak bir genç adam olarak tasvir edilmiştir.
Sayfa 107
25 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.