Bu, kesinlikle bir birbirine bağlanma konusu değil, zaten birbirine bağlanmış olma, içimizde bizi aslında çoktan birbirimizle evlendirmiş bir şey olup olmadığı konusu... Birine yalnızca ait olma değil, zaten onda var olduğunu bilme...
- İnsanın dünyadaki en harika ve en zor kazanılmış varlığından, yani özgürlüğünden vazgeçmesine neden olacak hedeflerin daha ön plana çıkması gerekiyorsa, o zaman ben sonsuza kadar geçişte kalmak istiyorum, çünkü özgürlüğümden asla vazgeçmeyeceğim.
Lou, ikinci olarak, sanat yapıtında görünüşte ifade edilenin duygu lar değil, bunların altında bulunan ve onlara değer katan daha karanlık “diğer” titreşimler olduğunu vurgular.
Gerçekten bir dostun bir dostu sevdiği gibi
Bilmece yaşam, seviyorum seni
İster güleyim ister ağlayayım seninle,
İster hüzün getir bana ister neşe.
Seni seviyorum, verdiğin acıyla da;
Yine de mecbursan beni yıkmaya
Bir dostun bağrından kopar gibi
Çekeceğim senden kendimi.
Tüm gücümle sarılıyorum sana!
İstersen yak beni, seni muamma
Kavganın en ateşli ânında bile
Yalnızca inebilirsin daha derinlerime.
Var olmak! Ve düşünmek! Bin yıllarca
Daha sıkı sar beni kollarınla
Eğer bana verecek mutluluğun kalmadıysa
Olsun! Başka acıların var ya.