Oruç Yazıları

Samanyolunda Ziyafet

Sezai Karakoç

Samanyolunda Ziyafet Posts

You can find Samanyolunda Ziyafet books, Samanyolunda Ziyafet quotes and quotes, Samanyolunda Ziyafet authors, Samanyolunda Ziyafet reviews and reviews on 1000Kitap.
20. yüzyıl sularında, Müslüman; kültür alanında da, ekonomi ve maddî güç alanında da sıkıştırıla sıkıştırıla son duvara dayanmış bir savaşçıdan farksızdır.
Kur'an, namaz ve oruçta dirilen bir islâm insanı olmak: işte çağımız müslümanının tek varoluş şartı.
Reklam
Oruç geldi, ondan bize ölümsüz bir şeyler katılacak demektir. Giderken, bizden de ona ölümsüzleşecek bir kaç şey katılmalı.
Kadir gecesinin gizli olması gerektir; çünkü: açık ve seçik olarak bir gecenin kutsallaştırılması, Allah'tan başka Tanrı tanımama dini olan İslâm'a uymazdı; İslâm, değil bir insanın, bir gecenin bile putlaştırılmaması için gerekli temeli atmıştır.
... Deniz ki gelip çarpınca karaya Sanki bembeyaz güller açar dudaklarında Güneş ki doğuda ay ki gökyüzünde Bir işarettir bana Unutmamak için o ülkeyi Develer çölde neyse geceleri Ben de öyle saklarım anılarımda o ülkeyi Bir kere daha doğsam orda doğarım elbet Batsam orda batmak isterim Bir güneş gibi
Sayfa 374Kitabı okudu
Gençlik, görev yapmak, geç de olsa eve gelmek, bunlar, o ramazanın bereketli başaklarındaki buğday tanelerini inci tanelerine çeviren değerleriydi.
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
Konuğumuz oruç mimarı, vücudu bir yandan yenilerken, öte yandan elini ruha atar. Her mü'min kendi gücü çerçevesinde Cebrail'in bir kanadının ruhuna çarptığını duyar. Vücudun ördüğü kuleler içinde sıkışmış ruh, ilkin bir yandan içeriye bir sabah ışığının sızdığını görür. Cezbedilmiş gibi oraya döner. Sonra ışık artar ve kurtarıcı bir güneş ışığı halini alır. Ruh yaralarını o ışığa tutar ve yaraları, bir cüzzamlının iyileşmesi gibi kurumaya ve sönmeğe başlar. Sonra ışık kuleyi yıkmağa başlar. Ruh, dışarıya, petekten sızan bir bal gibi sızar, sızar...
Bayram , iki yüzyıldır islam dünyası için, içi acılıklarla dolu bir yemiş gibi sunulmakta kader tarafından bize. Ne kadar çelişkili bir psikolojiyi yaşıyoruz bayramlarda! Gereğince üzülemiyoruz, ne de olsa bayramdır diyoruz, gereğince sevinip neşelenemiyoruz, gözlerimizin önünde islâm âleminin her tarafındaki trajik levhalar canlanıyor. Filistin'de, Gazze'de esaretin en acı, en hor hakir kılıcı türü altında ezilen müslümanlar geliyor gözümüzün önüne. Beyrut geliyor, Afganistan'da on yılı aşan savaş ve savaşın yıkıntıları geliyor. Tütmez ocaklar, sahipsiz yetimler geliyor aklımıza. Haykırarak ağlamalı mı bayram gününde. Bu da olmaz. Çünkü: bayramın da bir hakkı var üstümüzde. Bayram şekerini zakkum meyvesi yapamazsınız. Gecenin gece, gündüzün gündüz olduğu gibi, bayramın da bayram olması lâzım, hiç olmazsa bir nisbet derecesinde.
Sayfa 126 - Diriliş Yayınları
Kesinlikle
Çocukluğumuzun ramazanları, bize cennetten fragmanlardı sanki.
Sayfa 115 - Diriliş Yayınları
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.