Sanat Tarihi Ve Feminist Eleştiri

Sanat/Cinsiyet

Kolektif

Sanat/Cinsiyet Quotes

You can find Sanat/Cinsiyet quotes, Sanat/Cinsiyet book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Bugün yayınlanan en önemli dergilerden ikisi, çok fark­ lı konulara odaklanan Heresies ve Woman's Art ]our nal'dır. Heresies, yayın hayatına on yıl önce başlar; Heresies Col­ lective tarafından yayınlanan bu dergi, kendisini, "sanatın ve politikanın feminist bir perspektifle irdelenmesini görev edinmiş bir fi kir dergisi" olarak tanımlar. Heresies Collecti­ ve, inançlı feminist sanatçıları, yazarları, antropologları, sa­ nat tarihçilerini, mimarları, fi lm yapımcılarım, fotoğraf sa­ natçılarını vs. bir araya getirir. Heresies'e benzer bir yöneli­ mi olmasına karşın Chr y salis politikaya daha az ağırlık ve­ rir ve Chr y salis'ten daha tutarlı olarak her sayısında özel bir konuya odaklanır. Ele alınan önemli konular arasında "Ka­ dınlar ve Şiddet" (6. sayı), "Lezbiyen Sanatı ve Lezbiyen Sa­ natçılar" (3. sayı), "Üçüncü Dünya Kadınları" (8. sayı), "Ka­ dınlar ve Mimari (11. sayı), "Feminizm ve Ekoloji" (13. sa­ yı), "Kadınlar ve Müzik" (10. sayı), "Film ve Video" (16. sa-yı) ile, feminist sanat alanında, "Geleneksel Kadın Sanatla­ rı: Estetik Politikası" ( 4. sayı) konularını sayabiliriz. Heresi­ es dergisi, bol miktarda kaynak (sanatçıların ya da şairlerin yazıları), analiz ve eleştiri de içerir.31 Bu dergi, politik, femi­ nist, sınıfsal ve ırksal sorunlar için geliştirdiği uluslararası, radikal perspektiflerle, sanat dünyasında esas olarak beyaz, erkek-egemen sanat dergilerinin vazgeçilmez alternatifi ola­ rak kalmayı başarır. Yıllar içinde sanata göre politikaya daha fazla ağırlık vermiştir.
Kadınlar üzerinde yapılan "edep" algısının alışılmadık yorumu
Bildiğim kadarıyla, sanatçıları çıplak modelden çalışırken gösteren resimler arasında, kadını çıplak model dışında herhangi bir rolde gösteren tarihsel bir tasvir yok, bu da, edep kurallarına ilişkin ilginç bir noktaya işaret ediyor: Kadının (tabii "hafif meşrep" bir kadının), bir grup erkeğin önünde bir nesne olarak çıplak durması uygun görülüyor, ama nesne olarak çıplak bir erkek modelden, hatta başka bir kadın modelden çalışmasına izin verilmiyor. Giyinik bir hanımın çıplak bir erkekle karşı karşıya gelmesi konusundaki tabuya ilişkin ilginç bir örnek, Zoffany'nin Londra'daki Kraliyet Akademisi'nde iki çıplak modelin bulunduğu bir atölyeyi gösteren 1772 tarihli resmi: Angelica Kauffmann hariç, Akademi'nin önde gelen bütün üyeleri orada; bu ünlü kadın ise, edep kuralları uğruna, yalnızca duvarda asılı portresiyle aralarına katılabiliyor. Polonyalı sanatçı Daniel Chodowiecki'nin daha erken bir tarihte yaptığı Atölyede Hanımlar başlıklı resmi ise hanımları edebince giyinmiş bir hemcinslerini resmederken gösteriyor. Fransız Devrimi ertesindeki görece özgürlükçü dönemde, taşbaskıcı Marlet bazı kadınları atölyede erkek modelden çalışırken göstermiş ama burada da modele, edep gereği, klasik bir betimlemeye pek de uymayan mayo benzeri bir altlık giydirilmiş; hiç kuşku yok ki bu kadarı bile o zaman için cesur bir adımdı, resimdeki genç hanımların ahlakından şüpheye düşülmüş olması da muhtemel. Gerçi bu kadar özgürlüğün bile çok geçmeden sonu gelecekti.
Sayfa 141Kitabı okudu
Reklam
Bu arada, kadınların sanat üretiminin ve kadın sanatçı­ ların işlerine ilginin çoğalmasının doğurduğu ihtiyaçları karşılamak amacıyla başka örgütler kurulur. New York'ta, 197l'de Women's Interart Center açılır; ayrıca kadınlar A.I.R (1972) ve Soho 20 (1973) gibi halen etkinliklerini sür­ düren kooperatif galeriler kurarlar. Chicago'da, 1973'te Ar­ temisia ve Arc adlı galeriler açılır. Faith Ringgold ve kızı Mi­ chele Wallace, kadın sanatçıların siyah sanatçıların sergile­ rinden dışlanmalarını protesto etmek üzere Siyah Sanatı­ nı Özgürleştirmek için Kadın Öğrenciler ve Sanatçılar (Wo­ men Students and Artists for Black Art Liberation) adında bir örgüt kurarlar; 197l'de ise siyah kadın sanatçılar Where We At adıyla kendi örgütlerini kurarlar.
Feminist eleştiri, kadın bedeninin seyirlik bir nesne haline getirilişini dünyanın en doğal durumuymuş gibi sunan bir tarihin cinsiyet ayrımcı bakışını ortaya koymayı amaçlamış ve bunu başarmıştır.
Lacan şöyle der: "Görünür şeyler dünyasında, her şey bir tuzaktır."
Sayfa 267Kitabı okudu
...sanat tarihinin biyografiler temelinde inşası, sanat eserlerinin maddî nesneler olarak çözümlenmesini ve ideolojik inşaların dinamiklerindeki şekillendirici rollerinin anlaşılmasını önler. ...
Sayfa 163Kitabı okudu
Reklam
83 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.